Yazmaya başladığımda, kelimelerin sonuna kadar, ihtiyacım olan son harfe kadar yapıyorum, sonra nokta… 
Geçici bir esinti esiyor sessizliğe, yalnızlığı giderene kadar ve bir kuruntu gibi, yapayalnız kalıyorum.
Şafağa dönmüş çıplak bakışla, kirpiklere üflenen havada yapayalnız, anılar arasında görüntü birikintileri açılır ve kelimeler bittiğinde gözenekler yanmaya başlar, ta ki tüm bunlar derimin altına, gövdeye kadar dökülene kadar. Varlığımı ve nefesimi üzerimde mürekkeple beslemek için tek başıma dinlenmiyorum, ama benden başka bir şey de kalmıyor ve tüylerimi diken diken eden ve "son sözü yine kesen" ben; deme ihtiyacı duyuyorum...

Eda Duman