Uzun zamandır özlemini çektiğimiz İç huzuru, ancak insanlığımızı gerçekten kucaklamayı ve bizi insan yapan her şeye sahip olmayı öğrendiğimizde bize gelir. İlahiliğimize ancak korkularımızdan korkmadığımızda, güvensizliklerimizi gizlemediğimizde, şüphelerimizi sorgulamadığımızda, utancımızdan utanmadığımızda veya suçluluk duygusu yaşamaktan suçluluk duymadığımızda adım atarız. Duyguların tüm yelpazesini deneyimleyen insanlar olduğumuzu tamamen kabul etmek, keskinliği ortadan kaldıracaktır... Saplantılı bir şekilde değişme ihtiyacı... Şu anda olduğumuzdan farklı olma arzusu. Çünkü değişim ile dünya'da bir meditasyon biçimi olarak, kaynağa bir övgü olarak yürüdüğümüzde, her adım attığımızda toprağa olan sevgimizle çamuru kutsal bir yola dönüştürdüğümüzde her zaman gerçekleşen organik bir süreçtir. İnsanlığı onurlandırmak için bir zaman belirlememize gerek yok, çünkü düşüncelerimiz ve duygularımız bizden başka hiçbir şey istemeyen rehber direkleridir, insan olmak. Bu hayatta gözleri kocaman açık yürüyen bilinçli insan. Çünkü yalnızca kutsal farkındalıkta yaşam kitabımızı açabilir ve zihinlerimizde birlik içinde olabiliriz. Dünya'ya enkarne olmadan önce, bilinç bizimle tanıştı ve insanlığımızı bu fiziksel boyutta nasıl ifade edeceğimize karar verdik. Burası zayıf kalpliler için bir yer değil, çünkü burada insanlar olarak zihnimizin karanlık gecesini, korkuları, şüpheleri, güvensizlikleri, kayıpları ve kederi deneyimleyeceğiz. Bilincimiz bu insan bedeninde yaşadığımız zorlukları biliyor. Kim olduğumuzu ve nasıl acı çektiğimizi inkar etmeye gerek yok. Evet, biz bir insan bedenindeki zihinlerin. Aslında, kendimizi bizim için hiçbir anlam ifade etmeyen kaotik bir dünyaya fırlatmamıza izin veren cesur zihinlerin.. Kim olduğumuzu ve buraya ne yapmak için evrildiğimizi hatırlamaya çalışan güçlerimizden sıyrılmış, her şeyi bilen zihinler. Çünkü gerçekte hayal edebileceğimizden daha güçlü, zihin yolculuğunda olduğumuzda insan olmak kolay değildir... Ama İlahi doğamızı soyunup unutacak kadar güçlüydük, sadece insan olarak sonsuz kaynağımızın kalbine geri dönmek için... Ne büyük bir fedakarlık, ne büyük bir onur, ne büyük bir zafer... Ve bunu her gün, her dakika, her saniye yapıyoruz... Zihnimizin zaten bildiği şeyi hatırlamak için burada olduğunuzu bilmenin üzerinde düşünün. Yalnız değilsiniz. Kaderinizi, acılarınızı ve ayrıca kalbinizi huzur, sevgi, neşe ve kendinize karşı nezaketle neyin doldurduğunu bilen bir iç rehberiniz, ruhunuz var. Ruhunuz sizi iç huzurunuza, kalp huzurunuza, beden huzurunuza, duygu ve his huzurunuza nasıl yönlendireceğini bilir. İhtiyacınız olan her şey kutsal tapınağınızın içindedir.
Çünkü tapınak sizsiniz.
Siz bir zihni insan yapacak, barış ile yaşatacak olansınız..