Beykoz'da son yerel seçimleri AKP adayının kazanmasındaki en büyük etken CHP ve İYİ Parti'nin birleşmemesi oldu. CHP ve İYİ Parti Beykoz'daki belediye başkanlığı seçimine ayrı ayrı girerek basit bir hata yaptı. Seçimin favorisi AKP işini sağlama alıp MHP ile birlik olurken CHP ile İYİ Parti'nin Beykoz gibi bir yerde tek bir aday üzerinde ittifak yapmayışı halka ayıp etmekten başka bir şey değildi. Bu saçma kararı kimler aldıysa Beykoz'da yüzde 50'ye ulaşamadan seçim kazanan Cumhur İttifakı'nın ekmeğine yağ sürenler onlardır. CHP ve İYİ Parti'nin Beykoz'daki öncü temsilcileri son yerel seçimlerde sahada yapılacak olan iyi bir çalışma ile yüzde 50 bandına ulaşacak potansiyeldeyken neye güvenerek birleşmediler, bunu anlamak mümkün değil! Hadi bu iki partinin amatör yerel yöneticileri birleşmek istemedi ya da bunu beceremedi, peki bu iki partinin genel merkezleri Beykoz'daki bu gereksiz kumara nasıl müdahale etmedi, bu da ayrı bir tartışma konusu. Sebep her neyse kapalı kapılar ardında kibrin ve kıskançlığın esiri olanlar nice Beykozluyu MHP destekli AKP yönetiminin kucağına attıkları için özür borçlular. Sonuçta, kaybedilen bir seçim giden zaman gibi geri gelmiyor ve özellikle AKP'li yerel yönetimlerin yarardan çok zarar verdiği şu ortamda bilanço halk ve doğa için ağır oluyor.

Önümüzdeki yerel seçimlerde Beykoz'un AKP'den kurtulması için bir şans daha var ama tek adamlığın hüküm sürdüğü Türkiye'de seçimlerin adil bir ortamda ve adil sonuçlarla gerçekleşme ihtimali bir yana yerel seçimlerin ne zaman olacağını kestirmek de oldukça güç. Kaldı ki, böylesine sağlıksız bir ortamda seçim olursa bu seçimin genel seçim havasında olup eşit şartlarda olmayacağı kesin.

Yerel seçimler söz konusu yasalarsa en geç 3, 3.5 yıl içinde gerçekleşecek. Sayılı gün çabuk geçermiş. Yalnızlaşan AKP ile çıkarını güden MHP'nin zorunlu birliği uzun vadede çatlaklara gebe. Yerel seçimlerde muhalif partilerin seçmenleri akıllı hareket ettiği sürece AKP elindeki pek çok yer gibi Beykoz'u da kaybedebilir. Fakat, halk pandemi sürecinde yani zor durumdayken yanında birilerini görmek istiyor. Doğal olarak, halka güzellik yapan sandıkta bu güzelliğin karşılığını alır. Muhalif siyasetçiler bu gerçeği görmek zorunda ve bu hassas süreçte halkın yanında olmayacaklarsa ne zaman olacaklar? 

Belli ki, çiçeği burnunda DEVA ve Gelecek Partisi AKP'ye Beykoz'da oy kaybettirecek. Saadet Partisi de cabası. HDP'ye oy veren vatandaşların Beykoz'daki AKP yönetimine sıcak bakmadığı şu ortamda Beykoz'daki güçlü iki muhalif parti olan CHP ve İYİ Parti'nin tıpkı halkın AKP adayının karşısındaki en güçlü adayı tercih etmesi gibi şimdiden AKP'ye karşı ortak paydada buluşması burada kaybedilen son seçimin telafisi olabilir. Son yerel seçıimlerde Vatan Partisi'ne giden oylardan tutun da sandığa küskün ve mesafeli olan sosyalistlere, hatta ceşit çeşit muhaliflere kadar yapılan ince hesapların olası oy getirisi Beykoz'daki muhalif çatı adayın şansını daha da artıracaktır. Tek adamlığın son padişahlarda olmayan yetkisi en yakın rakiplerinin arası bozulsun diye elinden geleni yapacaktır. Hiç önemli değil! Yeter ki, kibirden uzak durulup birleşmekten yana olunsun. Çıkarlar değil, değerler konuşsun. Aslında olay çok basit, Beykoz'da AKP dönemi bitsin isteyen aklı başında ve vicdanlı kim varsa birleşmek şart demeli. Aksi takdirde Beykoz'u yine AKP kazanır.