Beykoz’da ETBAR Krizi Büyüyor: 500’e Yakın Vatandaş Mağdur
Beykoz’da ETBAR Krizi Büyüyor: 500’e Yakın Vatandaş Mağdur
İçeriği Görüntüle

Önceki dönem Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın’ın, yerel basın organı Dost Beykoz’a verdiği röportaj, Beykoz siyasetinde adeta bir kırılma anını yeniden gündeme taşıdı. Röportajın yayımlanmasının ardından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Beykoz İlçe Teşkilatı ve ülkücü tabandan gelen açıklamalar, yalnızca bir tepki değil; Murat Aydın’ın siyaset anlayışına yönelik topyekûn bir reddiye niteliği taşıdı. Yapılan değerlendirmelerde ortak kanaat, 31 Mart yerel seçimlerinde Beykoz halkının yalnızca bir ismi değil, kibirli, tek merkezli, teşkilatı ve tabanı yok sayan bir anlayışı sandıkta tasfiye ettiği yönünde oldu.

Bu tepkilerin en kapsamlı ve en serti, MHP Beykoz İlçe Teşkilat Başkanı Mehmet Gündoğdu tarafından dile getirildi. Gündoğdu, Murat Aydın’ın röportajını “ibretlik bir metin” olarak nitelendirerek, Beykoz halkının sandıkta verdiği mesajın hâlâ idrak edilemediğini vurguladı. Açıklamasında, röportajın bir özeleştiri değil; kişisel bir mağduriyet ve kendini aklama çabası olduğunu belirten Gündoğdu, “Beykoz halkı Murat Aydın’ı sadece bir seçimi kaybettirerek değil; kibirli, halktan kopuk ve her şeyi tek başına bildiğini zanneden bir siyaset tarzını reddederek tasfiye etmiştir. Kaybedilen oy değil; itibar, güven ve milletle kurulamayan bağdır” ifadelerini kullandı.

Gündoğdu, Murat Aydın’ın Cumhur İttifakı’nı kendi şahsıyla özdeşleştirme çabasının büyük bir siyasi yanılgı olduğunu belirterek, “Cumhur İttifakı bir kişinin siyasi kariyer basamağı değildir. Cumhur İttifakı, milletin ortak iradesidir. Beykoz’da bu iradeyi ayakta tutan, sahayı terk etmeyen ve sandığa sahip çıkan irade Milliyetçi Hareket Partisi Beykoz Teşkilatı olmuştur. Bu emeği görmezden gelmek siyasi nankörlüktür” dedi.

Seçim sürecine dair somut veriler de paylaşan Gündoğdu, MHP Beykoz Teşkilatı’nın 35 günlük süreçte köy hüviyetini koruyan mahallelere 33 kez gittiğini, ilçe genelinde onlarca saha programı gerçekleştirdiğini ve seçim günü sandık güvenliğini sağladığını hatırlattı. “Bugün ‘yüksek oyla kaybedildi’ denilen tablo, MHP’nin ve ülkücü kadroların mücadelesi sayesinde daha büyük bir hezimete dönüşmemiştir” diyen Gündoğdu, “Sandıkla reddedilmiş bir üslubun, köşeden ahkâm keser gibi konuşmasının Beykoz’da bir karşılığı yoktur. O defterler kapanmıştır” sözleriyle net bir siyasi mesaj verdi.

"Hanefi Dilmaç Beykoz’un Sosyolojisini Okuyabilen Bir İsimdi”

Mehmet Gündoğdu’nun açıklamasında dikkat çeken bir diğer önemli başlık ise Hanefi Dilmaç vurgusu oldu. Gündoğdu, sahada açıkça görülen bir gerçeğin bilinçli şekilde görmezden gelindiğini ifade ederek, “Şayet Sayın Hanefi Dilmaç’ın ismi oy pusulasında yer almış olsaydı, Beykoz halkı onu seçmeye hazırdı. Bu bir temenni değil; saha çalışmalarında seçmenin bizzat dile getirdiği somut bir gerçektir” dedi.

Hanefi Dilmaç’ın Beykoz’un sosyolojik yapısını bilen, ilçenin hassasiyetlerini tanıyan bir isim olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, bu gerçeğin küçümsenmesinin veya tali bir ayrıntı gibi sunulmasının Beykoz’u tanımamaktan kaynaklandığını ifade etti. Gündoğdu’na göre, sahadan gelen bu güçlü talebin görmezden gelinmesi, seçim sürecindeki en kritik kırılma noktalarından biri oldu.

MHP camiasından gelen tepkiler bununla da sınırlı kalmadı. Dikkat çeken değerlendirmelerden biri de Ahmet Baygin’den geldi. Baygin, Murat Aydın’ın Beykoz’ta tek kişilik bir siyaset algısı oluşturduğunu belirterek, ironik ama sert bir dille şu ifadeleri kullandı: “Geçmiş dönem Beykoz’ta ne AK Parti varmış, ne MHP varmış, ne de Cumhur İttifakı… Meğer Beykoz’ta tek başına her şeyi bilen bir zat-ı muhterem varmış. Kendi karar alır, kendi yapar, kendi oynarmış. Teşkilatlar dekor, millet ise ‘nasıl olsa mecbur’ sanılmış.”

Baygin, bu anlayışın sandıkta ağır bir karşılık bulduğunu vurgulayarak, “Sandık geldi, millet konuştu ve tokadı indirdi. ‘Ben yaptım, ben bilirim’ diyen anlayışın Beykoz’da hükmü kalmadı. Çünkü millet mecbur değildir; bekler ama affetmez” dedi. Baygin değerlendirmesini, “Kibir siyasetin en büyük putudur. Bu memlekette en çok yıkılan heykel kibirdir. Beykoz halkı da bu putu 31 Mart’ta yerle bir etmiştir” sözleriyle tamamladı.

Murat Aydın’ın röportajı sonrası MHP Beykoz Teşkilatı ve ülkücü tabandan yükselen bu açıklamalar, Beykoz siyasetinde yalnızca bir dönemin değil; bir siyaset tarzının kesin olarak kapandığını gösteren güçlü bir mesaj olarak değerlendirildi. Verilen ortak mesaj netti: Beykoz’ta siyaset, tek başına değil; milletle, teşkilatla ve tevazu ile yapılır. Kibirle yürüyen hiçbir anlayışın bu ilçede artık karşılığı yoktur.

Kibir, Beykoz’a Zarar Verdi”

MHP tabanından İsmail İlgören, Murat Aydın’ın siyaset anlayışını sert sözlerle eleştirerek,

“Kibir üst düzey olan bir kişinin belediye başkanı olması doğru değildir. Beykoz halkı seni tanımadan, Cumhurbaşkanımızın referansı ile başkan yaptı. Ancak bu kibir, Beykoz halkından tokat yemene sebep oldu. MHP İlçe Başkanı Emre Çömlekçi’yi dinleseydin bugün Beykoz bu durumda olmazdı,”
ifadelerini kullandı.

“Seçim Kaybının Mimarı Kendisidir”

Ragıp Şişmanoğlu ise açıklamasında, Murat Aydın’ın seçim sürecindeki tutumunu “ihanet” olarak nitelendirerek,

“Beykoz halkını hiçe saymıştır. Cumhur İttifakı’nın Beykoz’da kaybetmesini tek başına sağlamıştır. Belediyenin Cumhur İttifakı’na geçişini hazmedemediği için saldırmaktadır,”
dedi.

“Sandık Mesajı Okunmadı”

Serhat Ismık, sürece daha siyasi bir analizle yaklaşarak, seçim sonuçlarının arkasındaki temel sebebin uzun süreli iktidarın getirdiği kopuş olduğunu vurguladı. Ismık,

“Kibir, eleştirilere kulak tıkama ve teşkilatlardan kopma bu sonucun temel nedenidir. MHP’nin sahadan getirdiği uyarılar dikkate alınmadı. Sandık, hem AK Parti’ye hem Cumhur İttifakı’na açık bir uyarıdır,”
şeklinde konuştu.

“Beykoz Dışarıdan Gelen Bir Adayla Yönetilemez”

Emre Kızılduman ise Murat Aydın döneminde algı ve medya yönetimine ağırlık verildiğini savunarak,

“Beykoz parkları çiçeklendirmekle yönetilmez. Köylerin sorunları çözülmedi, seçim öncesi yıkımlar halkı küstürdü. MHP İlçe Teşkilatı olarak sahadaydık ve halkın tepkilerine birebir şahidiz,”
ifadelerini kullandı.

“Ülkücü Oylarına Yazık Oldu”

Gökhan Arıcı da tepkisini,

“Bir ülkücü olarak sana verdiğimiz oylara yazık. Kibrin ve vefasızlığın kitabını yazdın,”
sözleriyle dile getirdi.

“Bu Açıklama MHP’ye İhanettir”

Ömer Faruk İnce ise Murat Aydın’ın röportajındaki ifadelerin MHP’ye ve teşkilata zarar verdiğini belirterek,

“MHP’nin uyarılarını hiçe saymak büyük hataydı. Ancak bu röportajda kullanılan dil, hem teşkilata hem de Cumhur İttifakı’na ihanettir,”
dedi.