Memleket olarak bedavaya iyi alıştırıldık. Hava bedava, su bedavaymış eski devirlerde, şimdi onu paralı hale getirdik ama tuvaletlerimizi bedava hale getirdik. Umarım yakın zamanda Beykoz Zeytinburnu'na benzemez de tersi olur; Zeytinburnu Beykoz gibi yeşillenir; orada da "hava" bedava olur. Zira Zeytinburnu'ndan tek gelen Murat Aydın değil; her hafta yüzlerce Zeytinburnulu, azıcık 'hava' almak için Beykoz'a Riva'ya geliyor. Su da paralı, biliyorsunuz. Umarım o da yakın zamanda bedava hale gelir de rahatlarız.

Beykoz'da tuvaletler bedava oldu. Camilerde zaten namaz için abdest alınan yerlerde su bedavaydı da üstüne tuvalet de bedava yapıldı. Neden? E, çünkü Sayın Murat Aydın baktı ki, Beykoz'da camilerde yapacak bir iş kalmamış: Beykoz'da yüzlerce caminin avlusu yeniden inşa edilmiş, içleri temizlenmiş. Üstüne camilerimizde programlar yapılmış, gençler teşvik edilmiş, sabah namazı sonrası karınları duyurulmuş. Elbette bu camiye gitmelerin karşılığı öte dünyada ancak Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, onlara bu dünyadayken daha küçük ikramlarda bulunmuş. Eksikleri giderilmiş, tamiratları yapılmış. Halılar değişmiş. Mis... Sayın Murat Aydın da Beykoz Belediyesi'nin unutulmaz Başkanı Yücel Çelikbilek'in yaptıklarını dinlemiş, görmüş; "Ben de bari Zeytinburnu'ndan bir fikir getireyim" demiş, 3 yıl önce orada başlattığını Beykoz'da da uygulamaya koymuş. Yok çünkü... Yapacağı bir şey yok... Zaten kendisinin düşündüğünün 500 katını Yücel Çelikbilek zamanında Beykoz'un camileri için düşünmüş. Çünkü Sayın Murat Aydın Zeytinburnu'nda bisikletle gezerken, bizim Yücel Başkan "Acaba bugün namazı hangi camide kılsak da eksiklerini yerinde görsek?" diye düşünmüş. 

Ha, Yücel Başkan düşünmemiş midir bu "bedava" işini? Düşünmüştür elbette... Ancak şunu da akıl etmiştir: "Yahu kardeşim burası Beykoz... Öyle bedava demek doğru olmaz. Camide tuvaletin başında oturan adam zaten 3 kuruş para alıyor ama en azından orayı da temiz tutuyor. Biz bedava dersek, onun altından Belediye olarak kalkamayız. Vatandaş da bu tuvaletlerin pisliği ne diye bize serzenişte bulunur". Herhalde böyle düşünmüştür Sayın Çelikbilek... Çünkü bizim Beykoz biraz farklı bir yer...

Gazete dağıtırken, Paşabahçe'de caminin sokağında mutlaka tuvalete de uğrardım: Yolun aşağısındaki çay bahçesine, kahvehaneye, ganyan bayine, esnaf lokantasına, eczaneye... Hepsine sağlı sollu dağıtır sonra da caminin tuvaletinde duran abimize bir tane bırakırdım. Her gazete dağıtımında... Mutlaka... "Hayırlı işler" der, bir gazete bırakırdım. Sonra caminin altında çay ocağına bırakır, bir çay içer, Beykozlularla sohbet eder, ardından yine cami tuvaletine girer, çıkışta da 1 lira verip çıkardım. İçerisi tertemizdi. Orada duran beyamcayı tanımam-etmem. Gazete bıraktığım bir abi işte... Ama tuvalet temizdi be kardeşim! Evimizdeki tuvalet gibiydi...

Şimdi öyle kalacak mı peki?

Şimdi Murat Aydın'a soralım: Camiye giden Beykozlular, yaz aylarında sıcaktan iyice keskinleşen tuvalet kokusu burnunu delerken, nasıl rahatça alnını secdeye koyacak? Yani Beykoz Belediyesi olarak her camiye bir belediye görevlisi koyarak mı bu işi halledeceksiniz? Ben şimdiden diyeyim: Çözüm değil... Çünkü mesela Paşabahçe Cami'nin tuvaletinde görevlerdirdiğiniz adam günde en fazla 2 kez gidip su dökecek ama sabahtan akşama kadar da karşısındaki ganyan bayide at yarışı takip edecek. 

Temizlik ve hijyen için tuvaletlerin paralı olması şart...

Ha, siz "Beykoz'a turist gelecek" derken, çevre ilçelerden İstanbulluların "Abi Beykoz'da tuvaletler bedavaymış hadi oraya gidelim" diye düşünüyorsanız, onu bilemem. Yani Beykoz'a gelecek adamın da sırf idrarını boşaltmak için gelmesini bir Beykozlu olarak şahsen ben istemem doğrusu... 

Bu yaptığınız uygulama da şimdiden diyeyim ancak prostat Beykozluların işine yarar... Para vermekle uğraşırken çok prostatlı altına kaçırmıştır. Bir tek onlar hemen girip çıkabildikleri için "Allah razı olsun" diyebilirler.

Ama bu icraatınızın "Beykoz'a müjde" gibi pazarlamanın da alemi yok, bilesiniz.

Beykozluyu tuvalete verdiği 1 lira fakirleştirmiyor. 

Beykoz'da eğer gücünüz yetiyorsa elektriği ucuza verin.

Zira çok değil 2-3 ay sonra Beykoz'da elektrik faturaları nedeniyle büyük buhranlar yaşanacak