Beykoz'da bazı hanımlar var ki, çalışmaları, ürettikleri ve ortaya çıkardıkları eserlerle ilçede bir yıldız gibi parıldıyor. Geçmişte Beykoz'un çocuklarına Kimya dersi veren Çiğdem Öğretmen de Beykozlu olarak gurur duyulması isimlerden birisi... Geçtiğimiz yıl ani bir kararla iki oğluyla birlikte İngiltere'ye gidip buraya yerleşen ve ben dâhil birçok Beykozluyu şaşırtan Çiğdem Öğretmen, görünen o ki memleket hasretine çok dayanamamış. Beykoz'un gururu Kelebek Çiftliği'nin Kurucusu olan Çiğdem Hanım, her şeyini toplayıp Türkiye'ye kesin dönüş yaptı. Beykoz'un bir başka gururu Anadoluhisarı'ndaki Gümüş Yalı Balıkçısı'nın başına geçen Çiğdem Hanım, Ramazan ayında hem hemşerileriyle hasret giderecek hem de Beykoz'a gelen yerli ve yabancı turistleri Boğaz manzarası eşliğinde yemek yemelerine olanak verecek.

Kelebek Çiftliği'ne ilk gittiğimde neredeyse aklımı yitirecektim: Bu kadar büyük bir yatırımı Beykoz'da yapmak ve maddi karşılığından çok manevi hazzıyla yetinen Çiğdem Yetgin  Ünlü ile tanışmak, beni çok etkilemişti. Birkaç kez gidip, Çiğdem Öğretmen ile sohbet ettim. Öyle güzel ve duru fikirleri vardı ki, ilçem adına heyecanlandım: Söyledikleri gerçekleşirse, Beykoz'a yalnızca bu işletme için bile gelinebilirdi.

Parası olan, siyasi gücü olan, nüfuzu olan her Beykozlu, Kelebek Çiftliğine destek vermeliydi. Bunun için çok uğraştım, çok çabaladım. Ancak bir başka görüşmemizde Çiğdem Öğretmen, özellikle Kelebek Çiftliğinin yeri konusunda çeşitli sıkıntı ve baskıların olduğunu dile getirdi. Sorunlarla göğüs göğüse çarpıştı Çiğdem Öğretmen... Bu sırada ise hiç para kazanmayı düşünmedi: Beykoz'daki çoğu öğrenci, bir şekilde ücretsiz olarak takip etti Kelebek Çiftliği'ndeki gelişmeleri... Bedavacı  zihniyet ise ne yazık ki Beykoz'da da boş durmadı ve her yerde Kelebek Çiftliği'nin "parasız" olması gerektiğini dillendirdi. Oysa oradaki kelebeklerin çoğu ithaldi ve bu kelebekler için hazırlanan doğal ortam, büyük bir yatırımı, devamındaki bakımı ise bundan da fazlası bir masrafı gerektirmekteydi.

Çiğdem Öğretmen, belki de kapanması gereken Kelebek Çiftliği için çok mücadele etti. Maddi ve manevi büyük fedakarlıklarda bulundu. Bir Beykozlu olarak ilçeye armağan ettiği ve çoğu kişi için ancak kağıt üzerinde güzel gibi görünen bir projeyi başarıyla hayata geçirdi ve süreci de çok iyi yönetti. Şimdi bugün Beykoz'un yeni Belediye Başkanı Murat Aydın, yurtdışından gelen misafir öğrencileri 23 Nisan dolayısıyla İstanbul'da sadece 2 yere götürebiliyor: 1- Miniatürk 2- Kelebek Çiftliği. Çiğdem Öğretmenin yıllarca emek verdiği ve Kurucusu olduğu proje işte bunun için çok önemli...

Çiğdem Yetgin Ünlü, şimdi de Anadoluhisarı'nda Gümüş Yalı Balıkçısı'nın başında kendisini gösteriyor. Boğaz manzaralı bu mekâna gitmek, aslında ilçedeki her Beykozlunun bir görevi. Zamanında bu ilçe için, bu ilçede yaşayanlar için maddi ve manevi emek vermiş olan Çiğdem Hanım'ı desteklemek ise benim kadar ilçede yaşayan 250 bin Beykozlunun en önemli ödevi.

Haydi... Beykoz'un Belediyesi, Kaymakamlığı, devlet kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, emekli vatandaşları, cemiyetleri... Gelin Anadoluhisarı Gümüş Yalı Balıkçısı'na uğrayın, toplantılarınızı burada yapın, yemeğinizi burada yiyin; Çiğdem Öğretmene olan manevi borcunuzu ödeyin...

Benim gibi parası olmayanlar da üzülmeyin; gidin Boğaz Manzarası'nda bir bardak çay için ve Beykoz'un gururu Çiğdem Öğretmenin gülümseyen yüzüne dikkatlice bakarak şöyle deyin: "Beykoz adına size teşekkür ederiz Çiğdem Hanım".

Kiminin parası, kiminin duası, demişler.

Siz yeter ki, samimiyetinizi Çiğdem Öğretmene hissettirin...

Hoşgeldin evine Çiğdem Öğretmen...

Ne iyi ettin de geldin...

Hoşgeldin...