Beykoz’un en eski yerleşim bölgelerinde yıllardır süren Doğal Sit tescil tartışması, ETBAR süreçlerindeki belirsizlikle birlikte yeniden alevlendi. Yaklaşık 300–500 vatandaşın doğrudan etkilendiği süreç, artık sadece hukuki bir sorun olmaktan çıkıp siyasi bir krize dönüşmüş durumda.
Vatandaşlar, tescil kararlarının adil, tutarlı ve objektif kriterlerle yapılmadığını belirterek iktidarın çevre politikalarını eleştiriyor. Muhalefet ise Beykoz’daki belirsizliğin “plansız yönetimin sonucu” olduğunu savunuyor.
Koruma Statülerindeki Gri Alan Siyasi Tartışmaya Dönüştü
Bölgede “Nitelikli Koruma” ve “Sürdürülebilir Koruma” sınıflandırması arasındaki gri alanlar, tescil süreçlerini çıkmaza sokarken siyasi partiler arasında da polemik konusu haline geldi. İktidar kanadı, koruma statülerinin bilimsel kriterlerle belirlendiğini savunurken, muhalefet, aynı sokakta yan yana duran iki parselin bile farklı statülerle tescil edilmesini “akılla ve hukukla bağdaşmayan bir uygulama” olarak görüyor.
“Nitelikli Koruma” Doğayı Korumuyor, Yangın Riskini Artırıyor
Vatandaşların dikkat çektiği bir diğer nokta, “Nitelikli Koruma” alanlarının günübirlik kullanıma açılması. Piknik ve karavan faaliyetlerinin doğa tahribatı yaratmasının yanı sıra orman yangınlarını tetiklediği belirtiliyor. Muhalefet temsilcileri, bu durumu “koruma politikalarının içinin boşaltılması” olarak tanımlıyor. İktidara yakın çevreler ise sorunun yönetmelikteki eksikliklerden kaynaklandığını ve güncellemelerin sürdüğünü ifade ediyor.
Tarım Arazisi ile Doğal Sit Statüsü Karıştırılıyor
Tarım faaliyetleri nedeniyle doğallığını yitiren alanların hâlâ Doğal Sit kapsamına alınması da siyasi tartışmayı güçlendiriyor. Uzmanlara göre sürülen, gübrelenen, ilaçlanan alanlarda habitat ve biyoçeşitlilik tamamen yok oluyor. Bu durum üzerinden muhalefet, “Mevzuatın uygulanmasıyla değil, keyfi yorumlarla sit ilanı yapılıyor” diyerek hükümeti eleştiriyor.
ETBAR’ın İptali Siyasi Gölgeyi Derinleştirdi
2016 ETBAR raporunun güncel olmadığı gerekçesiyle davalarda iptal edilmesi, Beykoz’daki gerilimi daha da artırdı. Komisyonlarda orman mühendisi bulunmaması ise eleştirilerin odağında. Bakanlık, yeni ETBAR çalışmasının devam ettiğini açıklasa da vatandaşlar ve muhalefet kanadı sürecin şeffaf yürütülmediğini savunuyor.
Arsa Vasfı Önerisi Siyasi Gündemde
Vatandaşların sunduğu öneriler arasında en dikkat çeken madde, Yönetmelik 9. maddenin değiştirilmesi. Arsa vasfında vergilendirilen ya da altyapı götürülmüş alanların otomatik olarak “Sürdürülebilir Koruma” statüsüne alınması isteniyor. Bu öneri, yerelde “mağduriyeti bitirecek adım” olarak destek görürken Ankara’da siyasi değerlendirmelerin devam ettiği belirtiliyor.
Beykoz’da Siyaset–Vatandaş Gerilimi: “300–500 Aile Belirsizlik İçinde”
ETBAR tescil karmaşası nedeniyle yüzlerce Beykozlu mülkiyet, imar ve kullanım hakları konusunda çıkmaza girerken, mesele giderek siyasi arenada daha fazla yer buluyor. Muhalefet yetkilileri, “İktidar Beykoz’da vatandaşın sesini duymuyor” derken; iktidar temsilcileri, sürecin teknik bir çalışma olduğunu ve vatandaşın mağdur edilmeyeceğini savunuyor.
Beykoz’da ETBAR belirsizliği büyüyor ve çözüm bekleyen yüzlerce aile var.





