1952 yılında İtalya’da yapılan İstanbul’da 18 deniz mili hızla Köprü’den Adalar’a, Yalova’ya giden Paşabahçe vapurunun Beykoz Sahili’nde kaderine terk edilmesi ve batırılacak iddiaları İstanbulluları harekete geçirdi. İstanbul Liman Başkanlığı ilan.gov.tr'den Paşabahçe Vapuru, için 4 Kasım 2019 tarihinde 273 bin liraya açık teklif usulüyle satışı ve sökümü yapılacak bir ihaleye çıkıyor. Paşabahçe Vapuru bu gelişme neticesinde tekrar gündem geldi. Yıllarca Şehir Hatları’nda hizmet verip şu anda kaderine terkedilen vapuru Beykoz Belediyesi’nden aldığı izinle gezip, izlenimlerini sosyal medyadan paylaşan Adil Bali adlı vatandaş, “Paşabahçe Vapuru batırılmasın, anılarımız suya gömülmesin” diye imza başlatıp, Şehit Hatları İşletmeleri’nden, vapurun yeniden eski günlerine döndürülmesini istedi. Bali, Şehir Hatları Genel Müdürlüğü’ne yazdığı dilekçe ile İstanbullun en güzel vapurlarından Paşabahçe, Beykoz Belediyesi’nin önünde çürümeye terk edilmiş olarak son günlerini yaşadığını, Şehir Hatları İşletmesi’nin envanterinden çıkardığı Paşabahçe Vapuru’na bakmaya ve yenilemeye Beykoz Belediyesi’nin gücü yetmediğini hatırlatıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi Paşabahçe Vapuru’nu yüzdürmek ve İstanbullulara kazandırmak amacıyla tekrar şehir hatları bünyesine almalı eskisine uygun restore etmeli İstanbulluların hizmetine normal seferlere çıkarılmasını istedi. Paşabahçe Vapuru, Şehir Hatları İşletmesi’nin Amiral Gemisi ve . İstanbul’un hafızasızı olduğunu ifade eden Bali, imza kampanyasını da sunarak verdiği dilekçede şu ifadelere yer verdi: “Paşabahçe Vapuru’nun Beykoz İskelesi’nde çürümesini görmek İstanbul’un deniz ulaşımının güvenini sarsar.1830’lu yıllarda Şirket-i Hayriye ile birlikte sandaldan vapura geçen bir vizyon İstanbul’un ulaşımını motorlara bırakmamalı. Bunun için Paşabahçe Vapuru’nun tekrar hizmete sokulması denizlerde yüzmesi, iskelelerde görülmesi, Şehir Hatları İşletmesi’nin moral gücünü eskisi gibi sağlayacaktır. Şehir Hatları İşletmesi’nin vapurlara dönme isteğinin bir göstergesi olacaktır. Paşabahçe Vapuru tekrar onarılarak hizmet alınmalıdır.” GEMİYİ GEZDİ, İZLENİPLERİNİ PAYLAŞTI Paşabahçe Vapuru ile izlenimlerin sosyal medyadan paylaşıp, vapurun sanki 150 yıl yaşındaymış gibi yıprandığını, güvertesinde tahtaların arasından otlar fışkırdığını anlatan Bali’nin aktardıklarına göre, birçok bölümü daha önceki nikah ve sergi salonu kullanımından dolayı kapalı açık bej renkli koltuklar, masalar, lambalar ve muhteşem bar artık yok. Paşabahçe Vapuru İstanbulluların değil, şimdilerde Beykoz belediye envanterinde belediyenin malı. Girişte sadece belki en son seferini yaptığı Köprü, Büyükada, Kınalıada, Burgazada Yalova yazısı duruyor. Altta Heybeliada’ya yanaştığında Büyükada’dan duyulan makine dairesinde bulunan güçlü motorları da artık yok. Paşabahçe Vapuru’nun en güzel yeri olan bacasının içinden merdivenle çıkılan üste güverte, baca eski ihtişamında fakat güvertenin tahtalarının çivileri içinde otlar çıkmış. Şimdi bu vapur 6-7 milyon lira bulunamazsa artık burada kalamayıp su sporlarına hizmet için Boğaz’ın serin sularına batırılacak. Belediye yetkilileri bunun için pas ve korozyondan çevreye zarar vereceği uyarısı yapan sivil toplum kuruluşlarına karşın İTÜ’den gelecek raporu beklediklerini söylüyor. Adına beste yapılan, herkesin hayranlıkla izlediği bir tarihin suyun altına gidilmesinden endişe eden İstanbullular sosyal medya üzerinden başlattıkları kampanya ile vapurlarını kurtarmak istiyor. Vapur İstanbul’a geldikten bir yıl sonra 1953’te Hürriyet Gazetesi’nin kurucusu ve başyazarı Sedat Simavi’yi Sirkeci’den ebedi yolculuğuna Kanlıca’ya taşımış. İçinde kim bilir ne anıların yaşandığı Paşabahçe bir mucizeye de şahit. 8 Aralık 1972 günü Marmara Denizi’nde seyreden Paşabahçe Vapuru’nda bir doğum olmuş. Heybeliadalı Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu Paşabahçe Vapurunda doğan ilk kişi olarak olay ve adı vapurun seyir defterine yazılmış.