Gürsel Tekin ve Beykoz

Corona virüsüydü, Suriye İdlib meselesiydi derken, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, sessiz sedasız bir tivıt paylaştı. Paylaştığı tivıttan 2 saat sonra da biz haberini yazdık. Üstelik uzmanlardan da görüş aldık. Öyle çok ses getirdi ki, inanın biz bile haberin bu denli ilgi görmesine şaşırdık. Peki, kimdir bu Gürsel Tekin? Nedir Beykoz ilgisi? Anlatayım...

Bundan 10 yıl önce daha tivıtırın çok da meşhur olmadığı günlerde, özelden ilk mesajımı Gürsel Tekin'e artım. Fazla özel mesaj uygulamasını kullanmadığım için hâlâ durur. Sadece 2 dakika sonra yanıt vermişti. Çok şaşırmıştım. Bu kez yıllar sonra onu telefonla aradım, aynı sıcaklığı yine gördüm. Gürsel Tekin, bilindik siyasi portrelerine ve onun ketum kibrine hiç uymayan birisi... Bunu yıllarca bana kanıtladı.

Gürsel Tekin ile ilgili araştırma yaparsanız, hep 2011 tarihini başlangıç olarak görürsünüz. Tekin, 2011 seçimlerinde Milletvekili olarak Meclis'e girdi ve kamuoyu bu tarihten itibaren onu yakından tanımaya başladı. Oysa biz onu 1990'lı yıllardan beri biliriz. Biz derken, İstanbul'da yaşayanları kastediyorum. Özellikle CHP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı ve 2009 seçimlerinde üstlendiği CHP İstanbul İl Başkanlığı görevi, Gürsel Tekin için önemli bir vitrindi. Benim ilgime gelince...

2000'li yıllarda AK Parti rüzgârı eserken, bu rüzgârın karşısında duruşuyla, karizmasıyla, sakinliğiyle ve zekâsıyla duracak bir muhalif kimlik pek göze çarpmıyordu. O sırada ekranlarda olan muhalifler öyle kötü bir performans sergiliyordu ki, AK Partililerin "Türkiye'de muhalefet yok" eleştirileri bir anlamda karşılık buluyordu. İşte bu dönemde ekranlarda bir yüz sıklıkla belirmeye başladı. Ardından gazeteler ardı ardına röportajlar yapmaya başladılar. Popüler kültür her ne kadar eleştirilse de kaçınılmaz gerçekti ve yaydığı pozitif enerjisiyle Gürsel Tekin, 2000'li yıllarda muhalifetin popüler yüzü olmaya en yakın aday gibiydi.

Sonraki süreçte siyaset kötü yüzünü gösterdi ve Gürsel Tekin ismi ne yazık ki yıpratıldı. Bu sırada kabul etmek gerekir Sayın Gürsel Tekin de yıprandı. Bunu son yıllardaki konuşmalarından referans alarak söylüyorum. En son bizim Beykozlu Çağlar Cilara'nın Biz10 TV röportajında da bunu gözlemledim. Geçtiğimiz seçimler öncesi Elmalı'da orman içinde yapılması planlanan inşaat sırasında Beykoz'a geldiğinde de aynı fikirdeydim. 2000'li yıllardaki güler yüzünü ve o inançlı-parlak gözlerini göremiyorum. Belli ki çok yormuş siyaset... Peki, böyle mi devam edecek?

Ben hep siyasetin uzun soluklu bir mecra olduğunu savundum. Siyasette kazanmak yerine kaybetmeyi de daha kıymetli buluyorum. Çünkü bana göre siyasette kaybetmek, aynı zamanda tecrübe kazanmak, hatalarınla yüzleşmek demek... Gürsel Tekin de Beykoz için attığı tivitle bence bir başlangıç yaptı. Yapmasını da isterim açıkça... Çünkü Türkiye'nin kaybetmesini bir eksiklik olarak göreceğim isimlerden birisidir Gürsel Tekin... Toparlanarak, eski enerjisine kavuşmasını gerçekten şahsen ve memleket faydasını düşünen herkes adına istiyorum.

Yoksa Sayın Gürsel Tekin'in yıpranmışlığının altında yatan nedenleri tahmin edebiliyorum. Siyasetçi, fikirlerinin ve çabalarının arkasında duran milyonları görünce moral bulur. Ter akıtmasını takdir eden kişilerin desteğiyle ayağa kalkar. Ne yazık ki Gürsel Tekin, 10 yıllık süreçte kamu yararına açtığı davalarda, CHP içinde ise parti yararına başlattığı hareketlerde hep yalnız kaldı. 

Ama ben de diyorum ki, bu kadar yıl tek başına ayakta kalmış bir siyasetçi, elbet kolay tükenmez. AK Parti'nin 20 yıla yaklaşan iktidarında AK Partili bir isim olsa muhtelemen Turkiye'nin en üst mevkilerinde olacak ve belki de bugün tartıştığımız pek çok konuyu çözüme kavuşturmuş olacak bir isim, ne yazık ki muhalefette yer almasının sancısını yaşıyor. 

Ben gelecekte Sayın Gürsel Tekin'in hakettiği kıymeti üstelik gözleriyle de görebileceği bir şekilde sahip olacağına yürekten inanıyorum. Beykoz için de bir çağrıda bulunmak istiyorum: Sayın Gürsel Tekin, lütfen Beykoz konusunda gazetecilikten bir adım öteye gidiniz. Bizlere Beykoz ile haber vermenin ötesinde, arada uğrayıp halimizi hatırımızı sorunuz...

Belki size Esenyurt ya da Başakşehir kadar oy getirmez ama moral verir...

Beykoz iyidir...

Bekleriz...