Bugün Beykoz Gündem Gazetemizde yer alan haberi görünce önce inanamadım. Bir yanlışlık olabileceğini düşündüm ama dikkatlice okuyunca ve videoyu da izleyince ikna oldum. Evet, gerçekten de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüde konuşurken, bir aralık Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'i yanına çağırıyor ve bu sırada birileri onu yuhalıyor. Yani akıl alır iş değil. Hangisi istiyorsa beni dava etsin, umurumda değil ancak buradan açık açık yazıyorum: Yücel Çelikbilek'i üstelik Cumhurbaşkanının yanındayken yuhalamak, haysiyetsizliktir, karaktersizliktir ve şerefsizliktir! Hangi partiden olursa olsun, hangi memleketten olursa olsun; bu böyledir. Bu sözümün de arkasındayım. Neden böyle söylüyorum; anlatayım:

Önce şunu söyleyeyim: Bu arkadaşlar, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'i eleştirdiğimin yarısı hatta çeyreği kadar bile onu eleştirmemişlerdir. Araştırsınlar, ben geçen 4 yılda bunların Yücel Çelikbilek'ten aldığı paranın binde 1'ini bile almamışımdır. Yine iddia ediyorum ki, bu arkadaşlar benden çok daha fazla kıymete sahiptir Yücel Çelikbilek'in makamında... İnanmiyor musunuz? İspat edeyim:

1- Yaklaşık 9 yıldır Beykoz'dayım ve yine 9 yıldır kiracıyım. Evim de yok, 10 lira Belediyeye verip; evimin üstüne kat çıkabileceğim bir oğlum da yok. Evim olmadığı için de Belediyeden 50 liraya tapuyu alıp, yabancıya 500 liraya 1000 liraya yani 10 katı 20 katı kârla satıp, Çekmeköy'e yerleşecek durumum da yok.

2- Ne anam, ne bacım, ne kardeşim Beykoz'da... Dolayısıyla Belediye'den isteyecek bir şeyim de yok. Mahallemde olan 1 düğün ve 1 cenaze için sadece Belediyeden sandalye ve pide istedim; onda da pideler az geldi; komşuya rezil olduk. Kendim için istemiş değilim onu da...

3- Kimim kimsem olmadığı için Beykoz'da ne market yardımı, ne okul yardımı, ne para yardımı asla alamıyorum. Yalnızca bir kez Yücel Başkandan anama gideyim diye para istedim, Allah razı olsun verdi. Yaşadığım 9 yılı gözönünde tutarsanız; ortalama bir Beykozlu'dan kat be kat yardım konusunda gerideyim.

4- Ben tek başına bir adam olduğum için Başkan beni çok fazla önemsemez. Yani Kastamonulu değilim, Ordulu değilim; Giresunlu değilim. Rizeli değilim, Trabzonlu değilim. Oy diye düşünsen; 1 oy... Dolayısıyla makamına gittiğimde Sayın Başkan şoförüne "Uyuyor dersin" dese, oradan sessizce ayrılacak biriyim. Şu videoda izlediğim kişiler 5 kişiyle gitse, Başkan anında makamına kabul eder. O konuda da sizden gerideyim.

5- Hani dedim ya, benim kadar eleştirmediniz diye... Ben Başkana neler demedim ki... Elin Patriği Bartelemous geldiğinde, Kilise'ye girerken önünü ilikleyen Çelikbilek neden Atatürk büstü önünde ceketinin düğmesini iliklemez mi demedim... Bir Cemevi sözünü, bir içkicileri toplayıp onlarla bir yemek yeme sözünü mü sürekli hatırlatmadım? Bize İstanbul Valisi olacak diye gelen ancak benim yazılarım sonrası gönderilen Eski Kaymakam Süleyman Erdoğan'ı bu kadar övdüğü için mi kendisine gönül koymadım? Yahu daha neyi anlatayım? Bunları yaptım mı? Yaptım. Ama 'yerel gazetede' yazdım. Biz bizeyken yaptım. Yabancı birisi, mesela bir başka şehrin bir Milletvekili bana düşüncemi sorduğunda, "Yücel Çelikbilek Beykoz'un Babasıdır, simgesidir. Heykeli dikilecek tek adamıdır" dedim. Gazeteci arkadaşlar sağda-solda sohbet açtığında, onların Belediye Başkanlarının da çok üzerinde bir Başkana sahip olduğumuzu örneklerle anlattım. Bir-iki arkadaş da sağolsun, benden sonra Yücel Bey ile röportaj falan da yaptı. Ben dışarıya karşı asla Yücel Çelikbilek'e toz kondurmadım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında Başkan Yücel Çelikbilek'i yuhalamak nedir? Sizde vicdan yok mu? Hadi, belli ki Allah korkusu falan yok sizde de kuldan utanmak da mı yok? Yücel Çelikbilek daha ne yapsın? Kolay iş mi Beykoz'da siyaset yapmak? Yasadışı bir ilçede herşeyi yasalara uydurmak? Bir konuşmasını hatırlarım Yücel Çelikbilek'in... Dedi ki: "Doğrudur, siz işgal etmediniz, ben işgal ettim Beykoz'u... Taraftarium Siz yapmadınız yasadışı bir şey, ben yaptım" der. Aslında çok güçlü bir ironidir bu... "Benim de tapum yok" diyen bir Başkan...

"Benim mezarlıkta yerim bile yok" diyen bir Başkan... Yıllardır her hafta 1 gününü Beykozkuların derdini dinlemek için ayıran bir Başkan... Yıllarca yahu... El insaf! Ben sadece 1 kere canlı izlemeye dayanabildim. Onda da salya sümük ağlayınca, bir daha cesaret edemedim. Beykoz'da sorunları olan ne çok insan var, bilir mi bu yuhalayanlar?

Ayıptır... Hani sizin misafirperverliğiniz? Nerede kaldı? Hiç eve gelen bir Devlet büyüğü önünde evin bireylerinden birisi yuhalanır mı?

Bir tanesi de "Başı önünde yürüyor" demiş Yücel Çelikbilek için... Yaşı genç sanırım. Eğer yaşı olsaydı ya da yaşı olan Beykozlu kişilerle konuşsaydı; bundan 30 yıl önce de Belediye Başkanı değilken Yücel Çelikbilek'in elinde sefertasıyla Soğuksu yokuşundan her gün 'başıönde' inip, işine gittiğini bilirdi. Yücel Çelikbilek'in başı, utançtan değil terbiyeden dolayı öndedir. Vakur bir insan olduğu için öndedir.

Son olarak yine diyeyim; siz Yücel Çelikbilek'i yuhalayıp, 2019'da onun dışında bir Belediye Başkanı geldiğinde çılgınca alkışlayacak mısınız? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Eğer ve muhtemelen başka bir Belediye Başkanı geldiğinde ben onu ne yaparsa yapsın, Beykoz'un dışından gelen bir Devlet büyüğü önünde asla yuhalamayacağım ve yuhalayanı da şimdi olduğu gibi "haysiyetsiz" olarak niteleyeceğim.

Yücel Çelikbilek ise yaşamının son gününe kadar hatırladığım ve hatırlayacağım en Beyefendi, en zeki, en tecrübeli ve gönlü en zengin Belediye Başkanı olarak kalacak.

Her ne olursa olsun, benim için eksileriyle artılarıyla Yücel Çelikbilek'i tanımak bir şereftir!
Editör: TE Bilisim