Beykoz Belediyesi'nin 2018 yılı faaliyetlerini denetleyen Sayıştay, 108 sayfalı bir rapor hazırladı. Rapor, pek çok kişinin gözünden kaçsa da İBB ve Beykoz Belediye Meclisi Üyesi Cemal Sataloğlu, raporu satır satır okudu ve aslında raporun sonucu ile içeriği arasında önemli farklılıklar olduğunu tespit etti. Cemal Sataloğlu'na göre, benzer içerikte hazırlanacak bir rapor, AK Parti yerine CHP'li bir Belediye için geçerli olsa, aynı sonuç ile tamamlanamayacak; raporun ardından Belediye Başkanı ve ilgililer hakkında soruşturma açılacaktı. 

Öte yandan hazırlanan raporda ise Beykoz Belediyesi'nin performans programının değerlendirilmesi konusunda tavsiyelerden öteye gidilmediği anlaşıldı. Ancak Sayıştay'ın 108 sayfalık raporu sayfa sayfa okunduğunda, satır aralarında adeta gizli kalmış tespitlerin son derece önemli olduğu ortaya çıktı. Beykoz Gündem, Sayıştay'ın 2018 yılı raporunu yazarları İBB ve Beykoz Belediyesi'nin CHP'li Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu ve Beykoz Gündem Genel Yayın Yönetmeni Ferdi Güngör, birlikte değerlendirdi. 

Sayıştay: "Kriterler kısmen yerine gelmiştir"

Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevli bir mali yargı organı... Beykoz Belediyesi'nin de faaliyetlerini diğer belediyeler gibi denetleyen Sayıştay, 2018 yılına dair hazırladığı raporu açıkladı. Beykoz Belediyesi, Sayıştay'ın hazırladığı raporda bulgularını 8 maddede "Denetim Görüşlerinin Dayanakları" başlığında toplarken, Denetim Görüşünü Etkilemeyen Tespit ve Değerlendirmeler için de 20 madde sıraladı. Denetim Görüşü kısmında ise Sayıştay'a ait şu ifadeler kayda alındı:

"Yapılan inceleme sonucunda; Beykoz Belediyesinin 2018 yılı Performans Programı’nı hazırlayarak “mevcudiyet” kriterini, mevzuatta öngörülen zamanda hazırlayarak “zamanlılık” kriterini, mevzuatta öngörülen usullere uygun hazırlayarak “sunum” kriterini yerine getirdiği görülmüştür. Ancak Kurum, bir kısım performans hedefleri ile performans göstergeleri arasında mantıksal bağlantı olmamasından dolayı “ilgililik” kriterini, bazı performans hedefleri ve göstergelerinin ölçülebilir olmamasından dolayı ise “ölçülebilirlik” kriterini kısmen yerine getirmiştir. Ayrıca bazı performans göstergelerinin yeterince açık ve anlaşılır olmamasından dolayı da “iyi tanımlanma” kriteri kısmen yerine getirilmiştir."

Cemal Sataloğlu: "Raporda daha ne olması gerekiyor?"

İBB ve Beykoz Belediyesi'nin CHP'li Meclis Üyesi Cemal Sataloğu, hazırlanan raporun sonuç kısmında yer alan ifadeleri eleştirirken, benzer bir içerikte CHP'li bir Belediye olması halinde soruşturma ve davaların peşisıra geleceğine işaret etti. Belediye Başkanları ile ilgili soruşturma açılması konusunun İçişleri Bakanlığı'nda olduğunu ve dolayısıyla da AK Partili Belediyeler'de Sayıştay raporlarıyla ortaya çıkan usulsüzlüklerde, yine bir AK Partili olan İçişleri Bakanı'nın istekli davranmadığını söyleyen Meclis Üyesi Sataloğlu, şunları söyledi:

"Şimdi raporun sonuç kısmını açıkıyor sonra da kenara çekiliyor AKP'li Belediyeler. Bu raporu kimsenin okumayacağı mı düşünülüyor? İçindeki tespit ve bulguların hiç ortaya çıkmayacağı mı varsayılıyor? Şimdi raporda Bulgu 4'te ne diyor Sayıştay? Başlığı şu: Araç kiralama ihalesine katılım için belirlenen yeterlilik kriterlerinin rekabeti engelleyici hususlar içermesi... Ne yazıyor devamında? Beykoz Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen, Muhtelif Cins ve Miktarlarda İş Makinesi-Araç Kiralama İle Şoför - Operatör Çalıştırma Hizmet Alımı İşinde, ihale dokümanı alan firma sayısının 5, ihaleye teklif veren firma sayısının ise 2 olduğu görülmüş bu bilgiler ışığında ihale dokümanını indiren istekli olabileceklerin yüzde 60’ının ihaleye teklif vermediği anlaşılmıştır, deniliyor. Şimdi biz bu tespiti 'Yok' mu sayacağız?"

Meclis Üyesi Sataloğlu: "Beykoz Halkı'nın menfaati zarara uğratılmıştır!"

İBB ve Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu, Sayıştay'ın 2018 Beykoz Raporu'nda yer alan bulguların, Beykoz Halkının menfaatinin zarara uğratıldığı anlamına geldiğini vurgulayarak, Beykoz Belediyesi'nin zarara uğratıldığını söyledi. Yapılan ihalelere daha fazla sayıda kişi ya da kuruluşun katılması gerekirken, adetâ Beykoz Belediyesi'nin istediği kişi ve kuruluşun katılmasının önünün açıldığını anlatan Cemal Sataloğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Yalnızca bu da değil, mesela Bulgu 16'da bir yazılım kaynaklı hata hadisesi var. Sayıştay, Beykoz Belediyesi'nin yevmiye defterinde bazı yevmiye numaralarının boş bırakıldığı tespitini dile getiriyor. Böyle bir şey olur mu? Boş bırakılan yerlerle ilgili olarak Beykoz Halkının dolayısıyla da kamu vicdanının rahatlatılması beklenmez mi? Sayıştay, incelemede tam 94 adet yevmiye numarasının boş bırakıldığını söylüyor. Şimdi bu 94 adet boşlukta ne yazıyordu? Bunu bilemiyoruz. Üstelik, Sayıştay'a verilen yanıtta Beykoz Belediyesi'nin bunun bir yazılım hatası kaynaklı olduğu gibi son derece ciddiyetten uzak, komik bir yanıt verdiğini görüyoruz. Denilene göre bu yazılım hatası 2019 yılında kullanılan yazılımla ortadan kalkmış. Peki, geçmişte boşlukta kalan bu alanın hesabını kim verecek? Böyle iş olur mu? 

Sayıştay'ın 2018 Beykoz Belediyesi raporu da göstermektedir ki, Beykoz Halkının menfaati erezyona uğramıştır. Beykoz Belediyesi zarara uğratılmıştır. Beykoz Belediyesi'nin kullandığı bütçede 250 bin Beykozlunun hakkı vardır. Bu konuda Beykoz Halkı, kendisi adına harcanan her kuruştan dolayı gönlü rahat bir şekilde olmak ister. Ancak Sayıştay raporu, Beykoz Belediyesi'nin Beykoz Halkı'nın parasını adaletli ve halkın menfaatine uyacak şekilde dağıtmadığını kanıtlamaktadır. Tıpkı 4 ve 16 numaralı bulgular gibi başlıklar halinde yer alan tespitlerin hemen hepsi dikkate alınası ve alınması gereken hususlar içermektedir. Beykoz Belediyesi'nin Sayıştay raporundaki her bulguya dair 'tavsiyelere uyulacaktır, hassasiyet gösterilecektir' yanıtları, kesinlikle kamu vicdanını rahatlatmamaktadır."

Ferdi Güngör: "Sistem iyi bir şekilde sorgulanmalı"

Beykoz Gündem Genel Yayın Yönetmeni Ferdi Güngör de Sayıştay raporunu değerlendirirken, bulguları yorumladı. Sayıştay denetimine ve bu sırada gelişen sürece dair değişmesi gereken noktalar olduğunu ifade eden Ferdi Güngör, şunları anlattı:

"Sayıştay'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisindeki konumu ve rolü kuşkusuz çök büyük... Denetim konusunda bizler kendi içimizde pek çok kereler büyük yanlışlara düşsek ve bu yanlışlarımızı da sorgulamasak bile Sayıştay, bu konuda doğrusunu yapıp, kimsenin ve hiçbir kurumun gözünün yaşına bakmıyor. Hukuku da çok iyi bir şekilde kullanarak, kurumlarımıza kimsenin göstermeye cesaret edemeyeceği dev bir ayna gösteriyor. Bu açıdan bir vatandaş olarak en azından benim içim son derece rahat. Ancak burada bazı noktaların da dile getirilmesinde fayda görüyorum, şöyle ki:

Beykoz Belediyesi 2018 raporunda da görüleceği gibi Sayıştay'ın son derece net bir şekilde ortaya koyduğu bulgular, yalnızca 'bakarız' diyerek yanıt verilemeyecek konulardır. Bence burada AK Parti ya da CHP'den de bağımsız olarak, partilerden bağımsız olarak bu konuya dikkat çekmeliyiz. Yani Sayıştay görevini yapıyor ve hatta hakkıyla da yerine getiriyor ama sonuçta ne değişiyor? Ertesi yıl geldiğinde yine aynı konular gündeme geldiğinde, yine aynı yanıtlar verilerek, Sayıştay raporları rafa kaldırılıyor. Bence bu noktada Sayıştay görevlilerine de plaket verilmeli çünkü bizim halk olarak ve temsilcilerimiz-yöneticilerimiz, kendi içimizde kurduğumuz düzene bir türlü Sayıştay'ı alet edememekteyiz. Yani düşünün, STK'lar içinde, Kulüpler içinde kurduğumuz düzeni... Her seçim öncesi STK'larda Kulüplerde Denetim Raporu okunur ve tek cümledir: 'Yasaya aykırı herhangi bir bulguya rastlanmamıştır'. Şimdi düşünsenize, Sayıştay'ın da buna uyarak, her denetimi sonrası bu kadar araştırma ile uğraşmayıp, iki cümleyle bulgu da olmadan bir rapor hazırladığını?

Güngör: "Denetimin de denetimi olmalı!"

Sayıştay raporundan yola çıkarak denetim konusunu da masaya yatıran Beykoz Gündem Genel Yayın Yönetmeni Ferdi Güngör, yapılan denetimin havada kalmaması gerektiğine dikkat çekti. Sayuştay'ın rapor hazırlayıp gittikten sonra da denetime hem yetkililerin hem de halkın devam etmesi-ettirmesi gerektiğini vurgulayan Ferdi Güngör, şunları söyledi:

"Bizim öncelikle halk olarak bu denetim konularını önce ciddiye almamız gerekiyor. Ardından da Sayıştay'ın bu tür hakkıyla yaptığı işlerin ardından denetimi kaldığı yerden devam ettirmemiz gerekir. Çünkü ne yazık ki, bizde Sayıştay raporunu hazırlıyor ve gidiyor. Gittikten sonra da denetim, bir dahaki Sayıştay'ın gelişine kadar rafa kaldırılıyor. Bizim Sayıştay'ın gelecek denetiminde ona daha iyi bir rapor hazırlayacağı bir sistemin gayretinde olmamız gerekiyor. Bunun böyle yapılmadığı ve Sayıştay'ın benzer bulgularla her sene rapor hazırlamaya devam ettiği anda ise halk olarak, bunun hesabını ilgililere sormamız gerekiyor. Ancak tabi bunu yaparken, kendi içimizde STK'larda Kulüplerde gerçekleştirdiğimiz denetimlere bakışımızı da tamamen değiştirmemiz gerekiyor. Sistemin iyi bir sonuç vermesi için bu konuya hepimizin daha fazla ilgi göstermesi gerekiyor."

Editör: TE Bilisim