CHP İBB ve Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu İBB’nin bütçesini değerlendirdi.

Sataloğlu; dolar kurunu tansiyona benzeterek, ekonominin dibe vurduğu dönemlerde gelecek dönemler için plan ve program yapmanın oldukça zor olduğunu belirtti.

Sataloğlu; alt yapı yatırımlarının dış finansman kaynakları ile finanse edilebildiği, her gün milyonlarca lira  kur farkının  borç maliyetine eklendiği bu dönemde   İstanbul Büyükşehir  Belediyesi  yönetimi   2022 yılı için cesur ve akılcı bir bütçe yaptığını vurgulayarak rakamsal verileri paylaştı.

Giderin 43 milyar 650 milyon TL, gelirin 35 Milyar 650 milyon TL olduğuna dikkat çeken Sataloğlu; gelir ve gider arasındaki denkliğin 8 milyar TL olduğunu söyledi.

Sataloğlu değerlendirmesine şu sözlerle devam etti : “Bu denkliğin ayrıntısına baktığımızda tamamı borçlanma olarak öngörülmüyor elbette, borçlanma olarak öngörülen tutar sadece 3 milyar 604 milyon lira, gerisi hesapta yani kasada alt yapı yatırımları için kullanılmayı bekleyen nakit varlık bunun karşılığı ise 4 milyar 396 milyon lira.”

Kasayı nakitle kapatan bir belediye yönetiminin olduğunun altını çizen Sataloğlu, “Parayı İstanbul’un kalıcı sorunlarını çözmek için harcayacak bir yönetim, İstanbul’u yönetiyor.” dedi.

Sataloğlu “Yatırım olarak planladığı tutar bütçenin yaklaşık %42 ‘sini oluşturuyor.2017 yılında yatırım gideri 11 milyar 133 milyon lirayken ,2022 yılı bütçesinde bu tutar 18 milyar 239 milyon lira olarak bütçelenmiştir. İBB yönetimi yatırımların artarak devam edeceğinin sinyalini veriyor.” diyerek “Üstelik bunu yaparken finansman olarak daha az borçlanma ile bunu gerçekleştirmeye devam edeceğini planlıyor.” dedi.

Halka hizmet olarak sunulması öngörülen mal ve hizmet alım giderinin, bütçenin %27’sini oluşturduğunu ifade eden Sataloğlu; “Gider bütçesindeki artış oranı bir önceki yıla göre %51, sadece raylı sistemler için ayrılan bütçenin bir önceki yıla göre artış oranı  ise%243.” dedi.

Personel giderinin genel bütçedeki payı 2017 yılında %5,2 iken, 2022 yılında ise bu oranın %4,5 olduğunu ifade eden Sataloğlu “Bu veri personel giderinin  artmak bir yana azaldığını  gösteriyor. Özün önceliği gereği ,aslında bir öz gelir olan ve içeriğinde iller bankasından gelen paylar, maliye bakanlığından gelen paylar ve diğer paylar olan alınan bağış ve yardımlara ait gelirler payı bir önceki yıla göre artış oranı % 45. Vergi gelirleri ve teşebbüs gelirlerinin bütçe gelirleri içindeki payı  bir önceki yıla göre artış oranı ise  toplamda %39’dur.” şeklinde konuştu.

Sataloğlu; Haziran 2019 itibariyle 4 milyar 780 milyon lira olan iç borcun, Eylül 2021 itibariyle 3 milyar 182 milyon liraya kadar indiğine yönelik bir değerlendirmede bulunurken; Haziran 2019 itibariyle 1 milyar 992 milyon Euro olan  dış borç, Eylül 2021 itibariyle  2 milyar 544 milyon Euro olduğunu kaydetti.

Yarım bırakılan   yatırımların, vites yükseltilerek yapıldığını söyleyen Sataloğlu; “Dış borçların kullanıldığı yer  alt yapı yatırımlarının finansmanı biçimindedir. Kurlardaki artış ile borçlarda meydana gelen artışı hesap makinesiyle çarpın  ama baştan söyleyeyim, bulduğunuz rakamı da görünce şaşırmayın. ” dedi.

Sataloğlu ; bu ekonomik dalgalanmanın sebebini tek bir kişi olduğunu söyleyerek “Kitabını yazdık diyenlerin yönettiği ekonominin,  son 2,5 yılda İstanbulluya yüklediği maliyet 20 milyar lira.

2017 yılında iç ve dış borç ödemesi olarak  toplamda  1 milyar 115 milyon lira ödeme yapan bir belediye yönetiminden  ,30 Haziran 2021 tarihi itibariyle ise iç ve dış borç ödemesi olarak  toplamda 2 milyar 395 milyon lira ödeme yapan belediye yönetimi ile tanıştı İstanbullu.. ” şeklinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Her türlü engellemeye karşın, geçmiş dönemlerden devreden borçları ödeyen bir İBB yönetiminin olduğunu savunan Sataloğlu; “Borçlanma konusunda girmişken hatırlatayım, bir de İBB’de ki borçlanmanın  , borç kapasitesi  sınırını  aştı saçmalığına dair bir tartışma var ki  bu ayrı bir yazı konusu olacak.” dedi.

Sataloğlu son olarak değerlendirmesini şu sözlerle noktaladı :

“Görünen o ki;

Sosyal yardım politikalarıyla,

Eğitim destekleriyle,

Askıda fatura projesiyle,

Süte ulaşamayan çocuklara ücretsiz halk süt dağıtımıyla,

Anne kart ile çocuklu annelere ücretsiz ulaşım imkanı sağlayan hizmeti ile,

Ücretsiz internet hizmeti ile,

Kadın istihdamını artıran ve İstanbul’un kültürel mirasını koruyan yönetim tarzıyla,

Alt yapı yatırımlarıyla,

Kentsel dönüşüm seferberliğiyle

Bu liste uzar gider..

İşin özü ; vizyonuyla umut olan İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun,  İBB ‘nin 2022 yılı bütçesi ile İstanbul ‘da fark yaratmaya devam edeceği  bugünden görülüyor.” dedi.

Editör: TE Bilisim