Cumhuriyet Halk Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı, Ramazan Bayramı’nı teşkilat mensuplarıyla ilçe binasında kutladı.

Bayramlaşmaya CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, meclis üyeleri, ilçe yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Arakan'da Müslümanlara yönelik katliamlara ilişkin, "Orada ne olursa olsun, bu onların meselesi denilemez. İnsan hakları hiçbir zaman bir ülkenin meselesi değildir.


TBMM Başkanvekili  Akif Hamzaçebi, Arakan'da Müslümanlara yönelik katliamlara ilişkin, "Orada ne olursa olsun, bu onların meselesi denilemez. İnsan hakları hiçbir zaman bir ülkenin meselesi değildir. İnsan hakları, bütün toplumun, dünyanın meselesidir. Dolayısıyla oradaki olaylara dünya seyirci kalamaz." dedi.

Hamzaçebi,  CHP  Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Myanmar Devleti'nin uygulamalarına tepki gösteren Hamzaçebi,  Arakan'da yaşanan olayların,  Suriye meselesiyle paralel bir şekilde değerlendirilebileceğini kaydetti.

Hamzaçebi, dünyanın olanlara tepkisiz kalmasını eleştirerek, "Orada ne olursa olsun, bu onların meselesi denilemez. İnsan hakları hiçbir zaman bir ülkenin meselesi değildir. İnsan hakları, bütün toplumun, dünyanın meselesidir. Dolayısıyla oradaki olaylara dünya seyirci kalamaz. Çağrı yaptık, uyulmuyor Fenomenbet denilecek bir mevzu değildir. Bu konuda  Türkiye bir adım atmalıdır." diye konuştu.

Batı'nın  Suriye konusunda da kötü bir sınav verdiğini dile getiren Hamzaçebi, şöyle devam etti:

" Arakan için  Birleşmiş Milletler'e çağrılar yapılmalıdır. Bir şey daha yapılmalı; Batı,  Suriye konusunda kötü bir sınav verdi. Şu anda 3.5 milyona yakın mülteci  Türkiye'de. Batı bu konuda hiçbir yük üstlenmemiştir. Bu 3.5 milyon kişinin belli bir bölümünü  Avrupa alabilirdi.  Avrupa Birliği'nin ( AB) çözümü, 'Size para verelim. Siz de onları Batı'ya göndermeyin.' oldu. Bu bir kere insanlık adına bir ayıptır ve devam ediyor."

Hamzaçebi,  AB üyesi ülkelerin  Türkiye'nin yaptığına benzer bir şekilde mültecileri gruplar halinde kabul etmesi gerektiğini belirterek, "Böyle bir adım atılırsa, bu oraya  Avrupa'nın ve dünyanın doğrudan müdahalesi demektir. Oradaki vahşetin son verilme çağrısının uygulamaya geçilmesi demektir. Çok ciddi bir yankı olacaktır. Bu çağrıyı  Beykoz'dan hükumete yapıyorum. Hükumet bu adımı atmalıdır.  Avrupa'ya da böyle bir çağrıyı yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim