"Çocuklar Duymasın" dizisiyle özdeşleşen taş fırın erkeği dedikleri sanatçı Tamer Karadağlı, evlilik kurumuna inanmadığını söylemişti bir ara. Oysa evlilik kurumu olmasa kendisi olmayacak ya da bakıp seveceğimiz pek çok çocuk. Kaldı ki, Türk demek aile demektir. Şevval Sam, Atatürk için düzenlenen Gazi Koşusu'nda kazanan şampiyon atın gerilmiş kaslarını sosyal medyada paylaşıp atlara eziyet ediyorlar havası yaratmıştı da gülmüştüm. Ben yıllardır 5 bin metreyi aşan koşular yapan sıradan adamım. Gazi desen, 2400 metredir. Herhalde bir bisiklet yarışı sonrası yarışçının bacaklarına hiç bakmamış kendisi. Ataları Türkler atı evcilleştirmiş, o atlarla zaferler kazanmış ama nerede kendisinde o ince düşünce! Ve o atlar ne acı ki çoğu insandan daha iyi bakılıyor, yani olması gerektiği gibi aslında ama Şevval Hanım bunun farkında değil. Son olarak, "Hadi gidelim parka" diyerek yaşama sevinci dolu güzel şarkılarla bizi büyüten Sertab Erener insanlar üremesin falan diye bir şeyler zırvaladı. Hadi bilinçli üresin, çocuğuna iyi bakmaya çalışsın dese anlarım da üremesin ne demek! İnsan üremese bir süre sonra kendini taşıyamayan yaşlı nüfus, dünyayı, ülkeyi, hatta hanımefendinin kendisine getirilecek olan bir damacana suyu nasıl taşıyacak? Küçükleri sevmek derdik biz Andımızı okurken. Demek ki, "Vatanı sevmek çocukları korumakla başlar" ve "Ümidim gençliktedir" lafından anladığı bir şey yokmuş bu kadının.

Artık insanın insana tahammülsüzlüğü diye bir şey gitgide tavan yapıyor. Mesela, adam otele geliyor bir yerden, kendisinden 5 gün sonra otele geleni beğenmiyor. Bir yerde bir süre oturan yerli vatandaş ise, sosyal bir varlık olan insanın yaz dönemindeki kalabalığına ikamet ettiği muhitte tahammül edemeyip onlara düşman gözüyle bakıyor. Ondan sonra turizm dibe vurdu falan deyip kendiyle çelişiyor. E, o tahammül edemediğin insan gelmese senin bakkal amcan, pansiyoncu teyzen ne yiyecek o zaman? Sen mi vereceksin ekmeğini ve oturduğun yere gelen insanın bir yeri gezip görme hakkı yok mu?

Bu bayram çocuklar geldi kapıma. İyi ki aileleri evlenmiş, tıpkı benim annem-babam gibi üremişler ve bu çocuklar doğmuş. Bizim bahçede oturmak en çok o çocuklara yakışıyor. Bir de yaz döneminde kedilere su verin diyen ve insanı katil olarak gören vicdan bekçisi bazı tipler, bence siz de sizde emeği olan ananıza-babanıza bir bardak su verin, gidin elini öpün, birkaç çocuk sevindirin, çünkü kedi-köpek vb. dostlarımız biz insanlar olmasa çok zor durumda kalabilir. En basitinden, veteriner de insan! İnsansız hava aracı beyinlilere duyurulur!