İzmir’de gerçekleşen deprem nedeniyle maalesef yaşlı ve çürük binalarda oturan 114 vatandaşımız vefat etmiştir. Devletimiz deprem nedeniyle mağdur olan vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için maddi destekte bulunmuştur. Devletin bu kaynağının bir kısmını harcayarak bu binaların yenilenmesi mümkün olmasına rağmen maalesef yerel ve merkezi yönetim kademesindeki idarecilerin ihmalleri bu sonuçları ortaya çıkarmıştır. Kentsel dönüşüm konusunda 6306 sayılı kanunla verilen devlet desteği kesinlikle artırılmalıdır. Örneğin; kentsel dönüşümle yenilenen inşaatlarda kullanılacak malzemelerde (demir, çimento….) KDV veya vergi indirimi uygulanmalı. Böylece müteahhitler veya yapı sahipleri dönüşüm uygulamalarını daha az maliyetle yapma imkanına sahip olacaklardır.
İstanbul’da birçok ilçede bina bazında ve bölge bazında kentsel dönüşüm uygulamaları yapıldı. Beykoz ilçesinde maalesef bunların hiçbiri yapılmadı. Birçok ilçe belediyesinde kentsel dönüşüm müdürlüğü olmasına rağmen, Beykoz belediyesinde böyle bir müdürlük bulunmaması, yerel idarecilerin kentsel dönüşüm konusundaki duyarsızlığının sonucudur.
İlçemizde bulunan binaların çoğunluğu eski, yaşlı ve deprem riski taşıyan yapılardır. İvedilikle bu yapıların etaplar halinde dönüştürülmesi gerekmektedir. İlçemize ve insanlara yapılacak en önemli hizmet budur. Birçok insanımızı ölümden kurtaracak bir çalışmadır.
İlçemizde 2 adet kentsel dönüşüm alanında uygulama yapılmasını dört gözle bekliyoruz.
1. Çubuklu mahallesinin bir kısmı 04.06.2018 tarihli Bakanlar kurulu kararı ile 6306 sayılı kanun kapsamında Riskli alan ilan edilmişti. Aradan geçen 2.5 yıllık sürede bu alanla ilgili bir proje çalışmasının dahi yapılmaması kentsel dönüşüme Beykoz’daki yetkililerin bakış açısını göstermektedir. Madem hiçbir icraat yapılmayacaktı neden Riskli alan ilan edildi. Riskli alan teklifini Beykoz’da Bakanlar kurulundan kim talep etti?
2. Tokatköy’deki kentsel dönüşüm yapılacak 487 ada, 3 parselle ilgili çalışma yapılıyor mu? Önce İBB Kiptaş çalışma yapacak dendi, günümüzde ise Emlak konut çalışma yapacak deniyor.
Sonuçta; her iki alanda da yıllar geçiyor, ancak vatandaşın sorununu çözecek somut bir çalışma ortada yok. Ne zaman yapılacağı konusunda da hiç kimsenin bilgisi yok. Bu ahval de ‘Cenabı Allah Beykoz’u ve bizleri böyle bir afetten muhafaza eylesin’ diye dua etmekten başka yapacak bir şey yok.
Sağlıcakla kalın
