İsmi memlekette en tuhaf isim olsa da aslında çok önemli bir yer İSMMMO... Açılımı şu: İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası... Yani işyerlerinin defterlerini tutan, gelir gider işleriyle ilgilenen; diğer basit bir deyişle de Devlet ile iş sahibi vatandaş arasında aracı olan kişilerin oluşturduğu topluluk... Odayı uzunca bir süredir Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği yönetiyor. Odanın şu anki Başkanı tanıdık bir isim: Beykozlu Yücel Akdemir... Ben de kendisiyle bir röportaj yapmıştım. Hatta seçilir seçilmez ilk röportajı ben yapmıştım. Peki, bizim 7. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in de hem adaşı hem dostu olan Yücel Akdemir, yeniden Aday olacağı seçimi kazanabilecek mi? Bu arada Belediye Başkanlık görevi bitmiş olsa da Yücel Çelikbilek benim yaşamım boyu 7. Beykoz Belediye Başkanı olarak anılacaktır, duyurayım. Nasıl ki Beykoz'a yerleşen Sayın Abdullah Gül 11. Cumhurbaşkanı olarak anılıyorsa, Sayın Yücel Çelikbilek de Beykoz'un medar-ı iftarı olarak 7. Belediye Başkanıdır. 

Öncelikle şunu diyeyim: Yücel Akdemir beni röportaj sonrası üzmüştür. Çünkü bir Beykoz Gazetesi'nde kendisini ağırladığımızdan Beykozluluğunu ön plana çıkarmamızdan tuhaf bir şekilde rahatsız olmuş. Gazeteyi kendisine ulaştırdıktan sonra yetkili olduğunu söyleyen bir Hanım beni arayıp saatlerce dert anlattı ve üslûbu da hiç hoş değildi. Başlığın değiştirilmesinde ısrar etti. Neyse, bu intibahı birinci madde olarak yazalım...

İkinci madde olarak, Çağdaş Demokratlarda ayrılıklar yaşandığını söyleyelim. İçeriden bir grup, Yücel Akdemir'in Başkanlığı sonrası ayrıldılar ve Serdar Özkan Başkanlığında Öncü Mali Müşavirler olarak  bir birlik kurdular. Görünüş itibariyle hiç de hafife alınır gibi değil çünkü çok kısa sürede çok uzun bir yol aldılar. Geçtiğimiz yıl art arda çok sayıda şube açtılar ve seçimde gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyorlar. Savundukları konular ise genel olarak Yücel Akdemir'i zorda bırakacak düzeyde. Ekiplerinde hem tecrübeli hem de hitabeti güçlü kişiler var.

Üçüncüsü, bir başka Aday Ethem Yüksel Kahveci'nin Aday olduğu Meslekte Birlik grubunun performansı... Geçen seçimlerde salonda büyük tezahüratlar alsa ve Çağdaş Demokratları zorlayacağına dair kanaat uyandırsa da yaklaşık 8 bin 500'ü aşkın oy alan Yücel Akdemir'e karşı sadece 3 bin küsur oy alabilen Adem Çalışkan'dan sonra 2019'da Aday olan Yüksel Bey'in işi zor. Neden zor, anlatayım:

Marmara Üniversitesi mezunu olan Yüksel Bey, retorik açısından hayli güçlü ancak anlattıkları bakımından pek umut vermiyor. Mesleki açıdan eleştiri getirip Çağdaş Demokrat Adayı Yücel Akdemir'i sıkıştırmak yerine, "Neden 26 Mayıs'ta değil de 12 Mayıs'ta seçimler yapılıyor?" diyor. Sürekli Çağdaş Demokrat'a yönelik "İşte bu zihniyet" diye bahsediyor. Yahu Yüksel Bey, son seçimde 9 bine yakın oy alan ve sizin oyunuzu neredeyse 3'e katlayan bir kitle var. Hiç bu kitleye "İşte bu zihniyet" diyerek, oy alınır mı? Nerede görülmüş, hangi kitap yazmış?

Diğer yandan zaten  "Hükümet destekli - AK Partili grup" şeklinde bir saha imajı var grubun... Hiç bu imaj, şu sözlerle düzeltilmeye çalışılır mı:

"Geçen gün Genel Sekreterim ve Teşkilatlanma Başkanım bir ofise girmişler, Meslekte Birlik'ten geliyorum demişler, Hakan Bey'i biliyorsunuz yakışıklı uzun saçlı falan; adam demiş ki Hakan'ı göstererek 'Ben seni sarıklı cübbeli hanımı da çarşaflı sanıyordum' demiş. Vallahi bize yönelik görüş-bakış bu... İlginç ama yani... İşin ilginci ben bir tane sarıklı-cübbeli birini görmedim Meslekte Birlik grubunda..."

Oldu mu şimdi? Yüksel Bey kaş yapacağım derken göz çıkartmıyor mu? Yani sarıklı-cübbeli kişiler bizim vatandaşımız değil mi? Belki ismi Çağdaş Demokrat olsa bile Yücel Akdemir bile böyle bir cümle kurmaz. Kuramaz yani... Çağdaşlık ve Demokratlık, kendi grubunun içinde sakallı-cübbeli barındırmamak değil ki? Aksine onları da kucaklamak ancak sakallı-cübbeli kesim içerisinde aşırılık gösterecek kişilerin zihniyetinin de önünde durmak. Yoksa sakallı-cübbeli olsa ne olacak? Herkesin inancı ve kılık-kıyafeti kendine değil mi?

Şimdi bu sözleri eden Yüksel Bey, 30 dakika boyunca yaptığı konuşmada, dinleyen seküler anlayıştaki bir kişi için "Yeter artık" diyecek kadar dini motifler kullanıyor. Kendisinden sonra kürsüye gelen Salih Çakır ise işleri daha da karmaşık hale getiriyor. Yüksel Bey'in  konuşmasında söylediği "Bakarsınız İstanbul'un her yerine Teşekkürler İstanbul afişi asarız" sözünü bir değil 1000 adım ileri götüren Salih Çakır, "İnşallah İSMMMO'da bir tarih yazacağız" diye başladığı konuşmasında şunları söylüyor:

"Allah birliğimizi beraberliğimizi daim etsin. Bakın, bu seçimlerde de çok şaibe var. Yolsuzluklar var, usulsüzlükler var. 31 Mart seçimlerini söylüyoruz. Allah izin verirse, secimler iptal olacak, buna inanıyoruz. İnanın buna; 30 bin oy, 12 bin oya düştü değerli arkadaşlar. Allah'ın izniyle bu seçim iptal olacak".

Şimdi, Salih Bey belki geçen yıl AK Parti 15. sıradan Milletvekili Adayı olup seçilemediğini unutamamış ama İSMMMO'daki seçime gelenler ne güzel unutmuştu yahu. Umarım benzer sözler 12 Mayıs günü de salondan dillendirilmez. İSMMMO seçimlerinin bir Siyasi Parti Genel Seçimine bürünmesini kimse istemez çünkü... 

Bu ülkede kimi insanlar, siyasetin ve özellikle de particiliğin artık STK'ların yakasından düşmesi için çırpınıyorlar. Bunlardan birisi de benim... Gelişmişliğin göstergesi bu çünkü...Diger türlü siyaset ve özellikle de politikacılar, denetimden muaf bir şekilde özensiz bir hayat yaşıyorlar. Gelişmiş ülkelerde böyle değil... Orada siyasetle uğraşan insanlar STK'lardan ve onların gücünden çekiniyorlar. Oysa bizde de tam bir geri kalmışlığın örneği olarak siyasiler, STK'ları denetim altında tutmayı sürdürüyorlar. Ne yazık ki, STK'larda benim gibi bu duruma isyan edenler de ya STK'lardan elini eteğini çekiyor ya da 'suyun akışına uyup' gelen siyasiyi şak şak'lıyorlar.

12 Mayıs'taki seçimlerde kimin kazanacağı belirsiz. Ancak ben şahsen şunu isterdim: İSMMMO'nun gerçekten sorunlarını ortaya koyup, Yücel Akdemir'in eksiklerini tamamlamaya yönelik bir muhalefet, Yücel Akdemir penceresinden de şöyle Çağdaş Demokrat adına yaraşır bir şekilde genç ve parlak bir Mali Müşaviri, bu seçimlere hazırlamak. İkisi de tam istediğim gibi olmadı.

Umarım gelecek seçimlerde yani 2022 yılı Mayıs ayında artık Yücel Akdemir (tabi yeniden Başkan seçilirse) nitelikli bir genç Mali Müşaviri Çağdaş Demokratlar için hazırlar. Karşısındaki Adaylar ve birlikler de artık siyaseti ve siyasetçileri bir kenara koyup, kendilerini İSMMMO'daki meslektaşları için harcarlar. 

İSMMMO bizim çünkü... Hepimizin... Kurtuluş Caddesi'nin en güzel yapısı olan binasında, İstanbul genelinde gecesini gündüzüne katan, hatta yasalardaki eksiklikler dolayısıyla bir türlü dinlenemeyen; hamile kaldıktan sonra izin alamayan, hastalandığında iğne olup, koşa koşa yine SSK verilerini girmeye ofise koşan, kadını erkeği binlerce Mali Müşaviri yönetiyor. Bu kişilere destek olacak olan İSMMMO'dur. İş sahibi vatandaşla Devlet arasında mekik dokuyan meslektaşlarının haklarını korumalıdır. Onları eğitmelidir, eksiklerini gidermelidir.

Tabi Mali Müşavirlere de İSMMMO, projelerinde daha çok yer vermelidir.

Çünkü İSMMMO, serbest muhasebeci ve mali müşavirlerin yeridir.

İSMMMO avukat ya da doktorların değil, mesleğin içinden gelip çilesini çekmiş Mali Müşavirlerin yöneteceği-yönlendireceği bir kimliğe bürünmelilidir.