Mahir Taştan'ın Adaylığı Coşkuyla Karşılandı!

"2019 yılı çetin bir yıl olacak. Belediye, milletvekili ve başkanlık seçimleri yapılacak. Biz, hem kendi ilçemizde hem de ülkede bu tiranlıktan, ülkeyi adeta bir muz cumhuriyeti gibi yönetenlerden kurtulmak için kolları sıvadık. Ülkenin etrafını bir karabasan gibi saran bu karanlığa barikat örmeye bugün itibariyle başlıyoruz.



Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeyi bu karanlıktan kurtarmaya adaydır, bu kararlılıktadır ve bunu başaracaktır!

Referandum sonuçları açıklandıktan sonra görmüş olduğumuz gibi 2 milyon mühürsüz oyun geçerli sayıldığı ve sonucu etkilediği 16 Nisan referandumuyla, demokrasi ve cumhuriyetin temel dayanağı olan güçler ayrılığı, yani yasama yürütme ve yargının tek elde birleşmesini sağladılar. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizi kaldıracaklarını her yerde açıkça beyan ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde meclis başkanı seçilen, Erdoğan’ın “ağabeyi” İsmail Kahraman “laiklik yeniden anayasada olmamalı” demişti. Ancak bu kara tabloya rağmen, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda halkın sokaklarda olmasından ve Anıtkabir'i doldurmasından görüyoruz ki bu halk cumhuriyeti ve laikliği teslim etmeyecektir. Bunun yanında, ekonomi halkımız nezdinde en büyük problem olacaktır. Çünkü, iktidarın öz evladı gibi koruduğu Reza Zerrap, “45-50 milyon Euro” rüşvet verirken, “birkaç milyar dolar” para kazanırken;  halkımız zamlara, yüksek vergilere ve düşük ücretlere mahkum edilmektedir. Bu çark artık dönmez! Bu çark kırılmaya mahkumdur! 2019 sert ve çetin geçecek derken bundan bahsediyoruz. Mücadelemiz, hem Beykoz’da, hem ülke genelinde cumhuriyet ve laiklik düşmanlarına karşıdır.



Kendi zayıf noktalarımızın farkındayız

Ancak eksiklerimizi ve sorunlarımızı ne kadar çabuk ve yapıcı bir şekilde çözdüğümüz başarımızla doğru orantılıdır.

Biz bu iradeyi taşıdığımıza inanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, 2019’a sapa sağlam bir örgütle hazırlanacaktır; bu sadece seçimler için olmayacaktır. Biz halkın problemlerinin sadece seçim sandıklarına sıkıştırılamayacağının farkındayız. Halkın gündelik problemlerini çözebilecek bir parti olmak belediye seçimlerini kazanmamızdaki en büyük etken olacaktır. Bu da yapacağımız her türlü propagandadan daha önemli olacaktır çünkü halk nezdinde gerçek ve yapıcı bir parti olacağız. Üyelerimizi atıl hale getiren sorunları aşarak, aktif üyelerle üye sayımızı artıracağız. Ancak bunu yaparken yardımlaşma ile değil dayanışma ile hareket edeceğiz. Yani vatandaşı edilgen konumdan çıkarıp, etken konuma sokacağız; yapacağımız işin ve partinin sahibi yapacağız. Her mahallede halkın öz gücüyle kendini örgütleyen bir parti olacağız. Yönetimi olabildiğince katılımcı ve şeffaf yaparak, partimizin üyelerinin kendi kendilerini yönetmesini sağlayacağız. Önümüzdeki 2 sene içerisinde, tarif ettiğimiz plan çerçevesinde kitleselleşmek için Beykozumuz da diğer dinamikler ve STK’lar ile dirsek temasında bulunacağız.

Cumhuriyet Halk Partisi, sol ve sosyal demokrat bir partidir. Bu söylemiş olduğumuz politikalar hayata geçirildiğinde bunun halk nezdinde ne kadar büyük karşılığı olduğunu görüyoruz.

Bunun en somut örneği ise, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşüdür'. Halkın “biz yapabiliriz” diyerek, Genel Başkanımızın arkasından yürümesi aslında bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun kanıtıydı. Biz de, önümüzdeki iki sene içerisinde bu politikaya ağırlık vereceğiz.

Ben ve yönetimim, CHP Beykoz İlçe Başkanlığı’na planlı, programlı ve vizyonlu bir bakış açısı ile Beykoz Belediyesi’ni partimize kazandıran ilçe başkanı olmaya  talibiz.



Beykoz Belediyesi emlakçı belediye oldu

Beykoz belediyesi emlakçı belediye oldu,  arsasını satmak isteyen Beykoz Belediyesi'ne başvurmaya başladı.

Beykozumuzun ormanları talan edildi. İmar planları çıktı diye halkı kandıran bir anlayış, artık Beykoz’u yönetemez hale geldi!

“Tapusuz yerlere ev yaparken kime sordunuz?” diyerek vatandaşa hakaret eden, İmar planlarını nereye göndereceklerinden bile habersiz olan,

Belediyenin mazotunu kendi turizm firmasına peşkeş çeken bir anlayış tarafından yönetiliyor.

Gençlerimiz işsizlik yüzünden uyuşturucu bataklığına savrulmuş durumda,

Çalışanlar ise, Beykoz’umuzdaki istihdam alanlarının siyasi iktidar aracılığı ile birer birer yok edilmesinden sonra bir de, bir türlü çözülemeyen trafik derdine katlanmak zorunda.

Trafiği çözmek için üç milyon ağaç keserek diktikleri üçüncü köprü de derdi çözmek bir yana, nefes alma kaynaklarımızı da götürdü.

Beykoz’un köklü okulları da iktidarın projesiyle örtüşecek şekilde imam hatipleştiriliyor,

4+4+4’ün ilk mezunlarının “0” çektiğini görmek istemiyorlar, bu yüzden sınav sistemleri ile oynuyorlar, olan çocuklarımıza oluyor.

Çevremize baktığımızda ise, her yerde 49 çocuğa tecavüz edilen “ensar” gibi vakıflar görüyoruz.

Beykoz halkının geleceğine ipotek koydular

13 senede Beykoz’un bir tane problemine çözüm bulmayı bırakın, daha da geriye götürdüler. Yaptıkları birkaç proje ise, yediklerinin yüzde biri bile değil. Ülkeye ve Beykoz halkının geleceğine ipotek koydular; yaşamsal her ürüne yapılan zamlarla vatandaş geleceğini kara kara düşünüyor.

Beykoz’umuz yukarıda bahsettiğimiz gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya.

Değerli örgüt üyeleri;

Beykoz tek adam yönetimine mahkum edilemez

Bildiğiniz gibi 16 Nisan referandumunda, yasama-yürütme ve yargının tek elde birleşmesine karşı çıkma mücadelemizde “Tek adama karşıyız” iken bugün geldiğimiz noktada Beykoz siyasetin de partimizin tüm yetkilerini Tek adama verme tehlikesi ile karşı karşıyayız!

Bizler, yetkinin tek bir kişiye teslim edilmesine kabul etmiyoruz.

Bizler, tek adam rejimine karşıyız, güçler ayrılığının yok edilmesine karşıyız.

Gücün ve tüm bu kuvvetlerin tek bir kişide kalmasına karşıyız ve kabul etmiyoruz.

Bu kişi ben de olsam karşıyız karşıyız karşıyız!

Bizlerin sizlerden tek isteği Beykoz da iktidarı kazandıracak  ilçe başkanı ve yönetimi olma yetkisini bize vermeniz. Tekrar söylüyoruz! Beykoz’u iktidara taşıyan ve kazandıran ilçe başkanı ve yönetimi olacağız!



BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLMAYACAĞIM, DİĞER ADAYLAR BUNUN SÖZÜNÜ VERİYOR MU?

Burada altını önemle çiziyoruz ve kayıt altına alınmasını istiyoruz ki, seçildikten sonra kesinlikle belediye başkan adayı olmak için ilçe başkanlığından istifa etmeyeceğim!

Peki başkaları bunu söyleyebiliyor mu? Üzerine basa basa 2019 yılına geldiğimizde, örgütümüzü bırakıp belediye başkanlığına aday olmayacağımızı söylüyoruz. Başkaları bunun garantisini verebilir mi? Bizim ilçe başkanlığımız döneminde yapılan somut işlerimiz ve vaat ettiğimiz somut planlarımız var. Başkalarının amacı ilçe başkanlığını sadece siyasi kariyerinde bir basamak olarak kullanmak mı? Vahim bir şekilde görülüyor ki, bugün ilçe başkanlığı adeta bir sınıf başkanlığı yarışı düzeyine indirilmeye çalışılmakta, kişisel profil ve amaçlar; örgüt ruhunun, plan ve proje üretmenin, somut mücadele alanları yaratmanın önüne geçmiştir.



Her mahalleye gençlik evleri kuracağız

Bizler koltuk peşinde değiliz, bizler bir amaç peşindeyiz. Bildiğiniz gibi AKPli yıllarda ülkemizde kadın cinayetleri yüzde 1400'lere varacak derecede arttı. Bu kadın cinayetlerine karşı mücadele etmenin en etkili yolunun örgütlü mücadele olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde kadın mücadelesine daha fazla eğileceğiz. Kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele edeceğiz! En başta tarif ettiğimiz gençliğin problemlerine karşı mahallelerde daha örgütlü bir yapı olacağız. Bunu Tipobet da boş laflarla değil, her mahallede mahalle komiteleri oluşturarak her; mahalleye  gençlik dernekleri kurarak uyuşturucu mafyacılğının ve gericiliğin önüne geçeceğimizi düşünüyoruz. Gençlerin örgütlenmesinin partimize kadro sağlama yolundaki öneminin bilincinde olarak ve aynı zamanda yine yukarıda tarif ettiğimiz şekildeki problemlerin çözümü yolunda gençliğe temas etmek amacıyla her mahalleye gençlik evleri kurma hedefi ile yola çıkıyoruz.. Bunun kıvılcımını Beykoz dan yakarak bu hakimiyeti geri kazanacağız!  Hepimizin bildiği gibi son dönemde üniversite gençliği ilçemizde giderek yoğunlaşmış durumda. Üniversiteler de gençlik komiteleri oluşturacağız ve her üniversite de örgütleneceğiz!

AKP ve Saray Rejimi, Reza Zerrab ve Man adaları gündemindeki partimizin etkin konumundan rahatsız olmakta; siyaseten sıkışmış durumda. Bu sıkışmışlığı aşmak için içi boş gerekçelerle partimize saldırmaktadır. Halen daha partimizin belediyelerine müfettiş göndermektedir.

Bu parti devletine soruyoruz; aynı müfettişleri Gökçek'in belediyesine yollayabildiler mi? Gemicikler için görevlendirebildiler mi?

Topbaş'ın bıraktığı borçları soruşturmak için görevlendirebildiler mi?

Beykoz belediyesine müfettişler gönderebildiniz mi?

O kadar yolsuzluklar var, onları ortaya koyabildiniz mi. Hodri meydan bizim alnımız ak başımız dik.

Kirli oyunlarınıza bizi alet edemeyeceksiniz. Bu olay Reza Zarraf ve MAN adaları belgelerine karşılık Genel başkanımıza ve partimize yapılan bir misillemedir.

Bu açık ve nettir.



Buradan Yücel Çelikbilek'e sesleniyorum. 'CHP meclis üyesi'nin peşini bırakın'

CHP Beykoz olarak belediye başkanımızın ve bütün belediye başkanlarımızın arkasındayız!

Buradan Beykoz Belediyesi Başkanı Yücel Çelikbilik’e seslenmek istiyorum. Siz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçilmiş meclis üyesini sahiplenmeyi bırakın. Onlar cumhuriyet halk partisinin meclis üyedir. Sizlerin değil. Beykoz halkının meclis üyesidir bu arkadaşlarımız. Bizim partimizle değil kendi partinizin içinde ki kargaşalık ile uğraşın. Diyor ya herkes kendi işine baksın, Asıl siz kendi işinize bakın !



Neden aday olduğumu açıklayayım

Cumhuriyet halk partisinin hiçbir neferini ağzınıza sakız yapmayacağız!

Peki değerli yoldaşlar biz neden adayız!

Sokakta kurşunlandık bizi yıldıramadıkları ve mücadelemize devam edeceğimiz için adayız!

Beykoz’un 45 mahallesini sokak sokak dolaştığımız ve  tüm sorunlarını bildiğimiz için adayız.

Beykozun bütün STK’larını ziyaret edip sorunlarını dinlediğimiz için adayız.

Beykozluyu Beykoz'da bırakacak imar planlarını yapmak için adayız!

Güzel bir geleceği Beykoz’da inşa etmek için adayız!

Örgütü tek yumruk yapmak için adayız!

Sorunlara çözüm üretmek için adayız!

2019 yerel seçimlerinde Beykoz da partimizi iktidar yapmak için adayız!

Yürüyün çocuklar

Sizi bizi göremezsiniz

Büyük yumruklar gibi sıkılı içimiz de

Gizli bir yerinizdeyiz

Çünkü sesimizde deprem sesleri var

Sizin sesinizde!

Çünkü sizin gözleriniz

Bizim gözlerimiz!

Yolumuz açık olsun!

Hepinizi şimdiden 24 Aralık Pazar günü gerçekleşecek olan Kongremize bekliyoruz.

Değerli örgüt üyeleri;

Son olarak, dünyanın bütün darbeci ve diktatöryal yönetimlerinin hoşlanmadıkları terimler; insan hakları, özgürlük ve demokrasi olmuştur. Barış diyenlerin yargılandığı ve tutuklandığı ülkemizin durumu, bu gerçeği özetliyor. '10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü' kutlu olsun." dedi.

https://www.youtube.com/watch?v=oYIxATuYKtk