Mehmet Akif Ersoy vefatının 81’inci yıl dönümünde Prof.Dr.Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenlerle anıldı.

AK Parti Beykoz İlçe Gençlik Kolları, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u 81'nci ölüm yıldönümünde Prof.Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde andı.

Tören, İstiklal Marşı'nın yazarı vatan şairi Mehmet Akif Ersoy'un yaşamını konu alan video gösterimi ve Kuran tilaveti ile başladı.



İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u anma programına, Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Beykoz Savoybetting Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve eşi Ayşe Çelikbilek, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gürkan, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Furkan Çeliker, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, İBB Başkan Danışmanı Adem Sefer, Belediye Başkan Yardımcısı Tacettin Aksu, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mürsel Kaya, Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Vahdettin Şener, muhtarlar, STK temsilcileri ve çok sayıda genç katıldı.

AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Furkan Çeliker yaptığı konuşmada; "Akif Diyor Ya :Asım’ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.İşte Asımın Nesli Burada Bu Salondadır.



Mehmet Akif şehir şehir gezmiş ‘Sahipsiz olan memleketin batması haktır sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır’ diyerek halkı işgal altındaki vatanı müdafaaya çağırmıştır.

Bugün söylemekten ve söylenmesinden gurur duyduğumuz İstiklal Marşı Akif’in milletiyle ve vatanıyla bütünleşmesinin en somut kanıtıdır.

Değerli Teşkilat Mensuplarım Akif’in ifadesiyle ezelden beridir hür yaşadığımız ve hür yaşayacağımız bu ülkede üzerinde asla tartışmayacağımız ve tartışılmasını haram sayarak alelâde bir orta malı hâline getirilmesini asla kabul edemeyeceğimiz değerlerimizi estetik bir kompozisyon içerisinde bir araya toplayan İstiklâl Marşı’nı bütün dünyaya ebediyen var olacağımızı haykıran bir meydan okuma ve vatanın bütün manasıyla ifade edildiği millî bir neşide olarak koruyup, ruhuna uygun şekilde hürmet ve heyecanla okumak hepimiz için millî bir farzdır. Hiç şüphesiz bu hassasiyetin gösterilmesi bize vatan ve istiklâlimizin ebedi olarak devam etmesini sağlayacaktır. Ancak işte o zaman şu mısraları okumak da bizim en tabiî hakkımız olacaktır:

‘Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!’

Değerli Yol Arkadaşlarım Beykoz Ak parti gençlik kolları olarak İnanıyor ve iddia ediyoruz ki dünyada hiçbir millet istiklâl için Türkler kadar büyük bir bedel ödememiştir. Yine inanıyor ve iddia ediyoruz ki dünyada hiçbir millet, ödediği bedele nazaran istiklâl ve hürriyetle birlikte sahip olduğu vatanı Türkler kadar hak etmemiştir. Ve yine inanıyoruz ki istiklâl ve hürriyetimiz için, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için bu bedel ödeme görevimiz kıyamete kadar devam edecektir.

Akif Diyor ya;

Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan koğârım!
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu...
İrticâın şu sizin lehçede mânası bu mu?

Bizler hiç bir zaman eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz, bizler her daim zulüm karşısında başkomutanımız cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi ELİF gibi dimdik durmaya devam edeceğiz.

Değerli Arkadaşlar Vatan Şairi Akif’in 19 Kasım 1920 Cuma günü Kastamonu Nasrullah Camii Kürsüsünde yapmış olduğu konuşması Milli Mücadele ruhunu ateşleyen vaaz olarak tarihe geçmiştir.

Akif vaazında ;



Ey cemaat-i Müslim’in Milletler yalnız topla tüfekle zırhla ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, yıkılamaz. Milletler ancak aralarındaki rabıta- birliği çözülerek herkes başının derdine, kendi havasına düştüğü zaman yıkılır.

İslâm tarihini şöyle bir gözden geçirecek olursak şarkta garp’ta hepsinin ayrılık fitneler fesatlar nifaklar yüzünden istiklallerine veda ettikleri başka milletlerin esareti altına girdiklerini görüyoruz.

Bizim zaaflarımızdan faydalanan düşmanlarımız, yerli işbirlikçilerden de faydalanarak Osmanlı döneminde Şam, Kudüs, Yemen, Güneydoğu Anadolu, Millî Mücadele yıllarında da Adapazarı, Düzce, Yozgat, Bozkır, Biga İsyanlarının çıkışında da önemli rol oynadıkları görüldü. Artık kime hizmet ettiğimizi kimin hesabına birbirimizin gırtlağına sarıldığımızı anlamak zamanı zannediyorum ki gelmiştir… Böylece düşman hesabına çalışarak elimizde kalan şu bir avuç toprağı da verecek olursak çekilip gitmek için arka tarafta bir karış toprağımız bile yoktur.

Bugün adalet gibi, hukuk gibi, demokrasi gibi, insan hak ve hürriyetleri gibi tüm bu evrensel değerler henüz bütün insanlığa rehber olamamıştır. Üzülerek söylemeliyim ki bugün yaşadığımız dünya adaletin egemen olduğu bir dünya olmaktan henüz çok uzaktır.

Dünyanın kriz bölgelerinde çatışmalarla büyük acılar yaşanırken bazı refah devletlerinde insanlığın bütün birikimleri hoyratça tüketilmektedir. Her vicdan sahibinin olduğu gibi hiç kuşkusuz bizim de böyle bir dünyaya itirazımız var. Sadece kendi insanımızın değil bütün insanlığın en büyük ihtiyacı adalettir. Bunun için her millet, her ülke kendi içinde bütünlüğünü sağlayarak barışın ve huzurun yolunu açmak durumundadır. Türkiye’nin iç ve dış politikasının ana dinamiği bu adalet arayışını bütün muhataplarına kabul ettirme çabasıdır. Bilim ve teknolojinin bu kadar geliştiği, bilgiye erişimin bu kadar kolaylaştığı, üretim araçlarının bu kadar çeşitlendiği, toplumların birbirine bu kadar yakınlaştığı, kültürlerin birbirinden bu kadar etkilendiği bir dünyada hiçbir devlet, hiçbir millet kendi geleceğini ne de insanlığın geleceğini güç ve kudret ilişkileriyle güvenceye alamaz. Dünyanın güneyi acı çekerken dünyanın kuzeyi refah ve huzur içinde olamaz.

Dünyanın doğusu acı çekerken dünyanın batısı mutlu olamaz.

Konuşmamın sonuna gelirken ''Bizleri kavgaya çekmeye isteyenlere karşı sabırlı olacağız, çelik gibi iradeyle, sabırla, tahammülle hoş görüden vakardan taviz vermeyeceğiz, inanıyorum ki biliyorum ki alnımıza kara leke bulaştırmak isteyenlere asla boyun eğmeyeceğiz, bizler tarihini öğrenen geçmişini çok iyi bilen tanıyan gençliğiz. biz köklü bir tarihin kadim bir medeniyetin zengin bir kültürün mirasçıyız bizler büyük bir milletin evlatlarıyız. kibir gurur böbürlenme bizlere musallat olmuyor ama zulüm karşısında eğilmeyecek haksızlık karşısında asla susmayacağız.

Bu düşüncelerle ebediyete irtihalinin yıl dönümünde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u bir kez daha hürmet rahmet ve şükranla anıyorum" dedi.

Furkan Çeliker'in konuşmasının ardından, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek konuşma yaptı.

Başkan Çelikbilek;  “Mehmet Akif Ersoy’u ruhuyla birleştiren bir insan derseniz Recep Tayyip Erdoğan’dır”



“Akif’in şiirlerini okuyan vardır ama Akif’i içselleştiren, ruhuyla birleştiren bir insan derseniz o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Allah ömrüne uzunluk, bereket versin. Bütün ümmetin geleceğini aydınlık etsin. Akif’in 81. Yılının ölüm yıl dönümünde anıyoruz.

81 yıl oldu Akif vefat edeli. Akif aranızda var gibi yaşıyor. O gün düşüncelerinde ne varsa bugün de aynısını yaşıyoruz. Düşünceleri hiçbir zaman eskimeyecek. Eskimeyenin peşindeydi zaten. Akif, 81 yıl değil 581 yıl olsa da bugün yine anacağımıza eminim” şeklinde konuştu.

Başkan Çelikbilek'in konuşmasının ardından, İstanbul Milletvekili Metin Külünk bir konuşma yaptı.

Metin Külünk; “Mehmet Akif Ersoy bir dava adamıdır”



“Akif, HZ. Adem’den bu yana var olan iddialarımızın 20. YY’ın çilesi içerisinde büyümüş bir ismin kendisidir. Kıyamete dek sürecek hak ile batıl mücadelesinde, iyi ile kötünün mücadelesinde, toprağın ve ateşin çocuklarının mücadelesinde Akif, toprağın çocuklarının iyinin çocuklarının mücadelesinin adıdır. Akif; bu topraklarda, Kudüs’de başlayan, Balkanlar’da başlayan geri çekilişimizin Çanakkale’de bir büyük zaferin ardından yükselişimizin manifestosunun adıdır. Akif sıradan bir şair değildir. Akif bir dava adamıdır. Bir mücadele adamıdır. Akif’i bir düz şair olarak kabul ederseniz bu toprakların anlamına haksızlık ederseniz. Bu yüzden Akif’i dünden daha fazla anlamamız gerekiyor. “ ifadelerini kullandı.

AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Furkan Çeliker, İstanbul Milletvekili Metin Külünk'e Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un kara kalem çalışmasının yapıldığı bir portre hediye etti.

Gençlik Kollarından bayanlar da Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in eşi Ayşe Çelikbilek'e çiçek takdim etti.

Tören, hatıra fotoğrafı ile son buldu.

     
Editör: TE Bilisim