Algılarımızı ve gözlerimizi kapattığımız bir durumun hissedilmesini ve görmezden gelinmemesini dileyerek, siz değerli okuyucularımıza bir konu kelam edeceğim.

Sokakta yürürken içimizi acıtan bir durumun farkındalığıyla, bu konuyu görmezden gelişin, yeterli özenin ve alakanın gösterilmeyişi bizleri ziyadesiyle hüzünlendirmektedir.

Aslında engeller, elde, ayakta, gözde, dilde, kulakta ve zihinde değildir. Her ne kadar onlara engelliler denilse de asıl özür onları göremeyen bizim gözlerimizde, koşmayan ayaklarımızda ve onlara uzanmayan kollarımızda...
Yüreğinde sevginin sıcaklığını hisseden herkes; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal yeteneklerini farklı derecelerde kaybetmesiyle, toplumsal yaşama uyum sağlama, bakım ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan bu durumdaki kimselere karşı daha duyarlı bir profil sergilemelidir...

Bu konumdaki kişilerin karşılaştığı sorunlar hepimizin ortak sorununu teşkil etmeli, toplumsal duyarlılık oluşturulmalı, akabinde kurumsal hizmetler açısından zorluk yaşadıkları konularda gerekli düzenlemeler yapılmalı, bu nedenler ortadan kaldırıldığında ise normal bir hayat sürmeleri sağlanmış olacak, engelleri yaşamın ritmini yakalamaya mani olmayacaktır.

Hepimiz, çevremizde elindeki beyaz bastonuyla yürüyenleri, işaretlerle etrafındakilere derdini anlatmaya çalışanları yada tekerlekli sandalye ile kaldırımlardaki engelleri aşmak için uğraşan kişileri görmüşüzdür.

Engellileri topluma kazandırmak, hayatlarını kolaylaştırabilmek ve sosyal ortamlardaki yerlere rahatça ulaşabilmelerini sağlayabilmek için, istifade ettikleri çevre koşulları onların kullanabileceği şekilde düzenlenmelidir. 
Örneğin, trafik ışıklarına kurulan sesli düzeneklerin yaygınlaştırılması engelli bireylerimizin hayatlarını bir nebzede olsa kolaylaştıracak, beceri ve yetenekleri doğrultusunda iş imkânı verildiğinde ise üretken bireyler haline geleceklerdir...

Şunu da göz ardı etmeyelim, başımıza gelen bazı olaylar bizim isteğimizin dışında gelişebilir, şimdi sağlıklı olabiliriz, ama bir dakika sonra aniden geçirebileceğimiz bir rahatsızlık veya kazanın sonunda, sağlığımızı kaybedebiliriz. 
Engelli olmanın, hiçbir kimsenin tercihi olmadığı, hepimizin de birer engelli adayını teşkil ettiğimizi hatırımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız...

Empati yapacak olursak, bedensel engelli olarak tekerlekli sandalyede yaşamımızı idame eden bir birey olduğumuzu, birçok ihtiyacımızı tek başımıza yapamadığımızı bu yüzden de kendimize güvenimizin azaldığını, herkesin yaptığı şeyleri yapamamak, birilerine ayak bağı olduğumuzu düşünürsek, onları anlamamız daha da kolaylaşacaktır… 
Genelde herkes karanlıktan korkar, karanlık bir yere girdiğinizde hiç bir şeyi algılayamadığınızı, bu durumdaki kişileri anlayabilmek adına, doğayı ve üzerindeki tüm varlıkların şeklini bir an olsun göremediğinizi hiç düşündünüz mü?

Bu konumdaki kişilerin yaşadığı zorluklardan birisini de ulaşım teşkil etmektedir. Bu durumdaki bir kimse olduğumuzu farz edersek, tek başımıza sokağa çıktığımızda, tanımadığımız insanların kolumuza girip bize yardımcı olduğunu, onları anlamamız daha da kolaylaşacaktır.

Yapılan örnek çalışmalardan birisi olan, Beykoz Belediyesinde ve diğer bazı kamu kurumlarında da bulunan yerlere hissedilebilir yüzeylerin yapılması onların sorunlarına derman olabilmektedir. 

Hepimiz, biran olsun görmediğimizi, biri yanımızda olmadan ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımızı düşünürsek, iş yerinde, trafikte, sesli olarak anonslar ya da linkler üzerine sesli programlar yapılırsa istediğimiz sitelere rahatça girebilir, sosyal ve kültürel alanlarda ihtiyaç duyduğumuz şeylere rahatça ulaşabiliriz... 

Bu küçük dokunuşların gerçekleştirilmesi sonucunda, engellilerin hayatları bir nebze olsun kolaylaşacaktır.
Engelliler zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken; diğer tarafta ise engelsiz diye tabir ettiğimiz kalben ölü olan, hissiyatını ve merhamet duygularını kaybeden kişilerin genelide, bu konuda duyarlılık göstermeleri gerekirken, ne yazık ki yalan dünyanın meşgaleleriyle oyalanmakta, “Hikmet Deryası'ndan” payidar olamayacaklarını bildikleri halde, ömürlerini boşa tüketmektedirler...

Ayrıca, Hükümetimiz'e de her alanda olduğu gibi, bu konuda da yaptığı nadide çalışmalar ve iyileştirmelerden dolayı minnettarız: Bizler ise gücümüzün nispetinde bu durumdaki kişilere, tekerlekli sandalye yardımı, tedavi yardımı, eğitim bursu yardımı ya da bir kuruluşta gönüllü olarak çalışarak onlara yardımcı olabiliriz...
Editör: TE Bilisim