Büyük Birlik Partisi 2014 yılı, Beykoz Belediyesi Başkan Adayı olan Bilgehan Murat Miniç, sosyal medya hesabı Facebook'tan bir paylaşımda bulundu.

Bilgehan Miniç, 31 Mart 2019 yılında yapılacak olan Yerel Seçimler'de aday olup, olmayacağı merak konusu oldu.

İYİ Parti Beykoz İlçe Başkanlığı, aday arayışlarına hız verdi. Beykoz'da Büyük Birlik Partisi'nden adaylık sürecinde aldığı 12 bin oy ile dikkatleri üzerine çekmişti.

Aldığımız bilgilere göre, İYİ Parti Beykoz İlçe Başkanı Akif Taşdemir'in, yakın zamanda Bilgehan Murat Miniç'e, İYİ Parti'den Beykoz Belediyesi Başkan Adayımız ol teklifi götüreceği bilgisine ulaşıldı.

Miniç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile aday olabileceği sinyallerini verdi.

Miniç'in Facebook hesabından yaptığı paylaşım ile başkan adayı olmadığı hiçbir yerde olmayacağını dile getirdi.

İşte Miniç'in Facebook hesabında yaptığı o paylaşım; "2019 Yerel seçimleri ile ilgili, bazı kişilerin, şahsımla alakalı sağda solda konuşmaları ve kardeşlerimizin gerçek niyetimizi öğrenmek istemeleri üzerine yazıyorum.

31 Mart seçimlerinde, ismi ve tarafı neresi olursa olsun " Belediye Başkan Adayı" olarak bulunmadığım hiçbir projenin ya da oluşumun içinde değilim ve olmayacağım" oldu.



Miniç, aday olabileceği sinyallerini verdi

Bilgehan Murat Miniç'in Facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlardan sonra aday olabileceği sinyallerini verdi.

Siyasette "sahaya inmek" diye bir tabir var. Muhtemelen halkın arasına inmek anlamını taşıyor. Bize de dostlar, sevenler, büyükler ne zaman sahaya ineceğiz diye soruyorlar.

Ben sabahları belediye otobüsü ile işe gidiyorum, vapura, dolmuşa, minibüse biniyorum. Kahvede, tatlıcıda, dernekte oturuyorum. Cami meydanında arkadaşlarla sohbet ediyorum. Yani birilerinin seçimden seçime yaptığı işler, bizim günlük hayatımız. Farkımız bu, biz bu mahallenin çocuğuyuz...



Beykozluluk duruşu yada kimliği yaratmalıyız

2014 yılında yaptığı çalışmalar ile Beykozluların sevdiği isim haline gelen Bilgehan Miniç, "Beykozluluk duruşu yada kimliği" oluşturmalıyız dedi.

Miniç'in sosyal medyadaki o paylaşımı; "

Eskiler anlatırdı; " bizim zamanımızda İstiklal Caddesine kravatsız çıkılmazdı. Ütüsüz, kirli elbiselerle seni görseler al evladım şu paketleri taşı bakalım deyip, eline harçlık tutuştururlardı" diye.

Eski İstanbul Beyefendilerini özenti ile dinlerdik. Şimdilerde ne anlatan kaldı, ne de dinleyecek kimse. İstanbul'un hal-i pürmelali ortada. Her yer insan kalabalığı, bırakın ilçeleri, sitelerde aynı apartmanda oturan insanlar birbirini tanımıyor. Yetmiş iki buçuk millet bir arada vesselam...

Şehr-i İstanbul'da buna istisna olabilecek birkaç mutena beldelerden birisi Beykoz. Çok şükür hala komşuluk, akrabalık, dostluk ilişkileri devam ediyor. Ancak bütün değerlerimizin yozlaştığı bu çağda, o eski İstanbul kültürünü diri tutmak adına bir "Beykozluluk Duruşu ya da Kimliği" inşa etmek gerektiği aşikar.

Gerekirse bu konuda " Beykozluluk mikro milliyetçiliği" dahi yapma pahasına geçmişten gelen değerlerimizi, hasletlerimizi geleceğe taşımak, birbirini tanıyan, seven, saygı duyan nesiller yetiştirmek adına " Beykozluluk" kimliğimizi öne çıkarmak gerekiyor diye düşünüyoruz.

Yaşanabilir bir İstanbul, daha güzel bir Beykoz için; "İyi ki Beykozluyum..." oldu.

Editör: TE Bilisim