Heyecanla telefonu kapattı. Sonunda randevuyu da almış ve işin sonuna gelinmişti. Yalnızca Beykoz değil, belki de tüm ülkede ses getirecek bir işti. Hemen telefona sarıldı:

- Alo? Evet efendim, randevuyu aldım Başkan'dan... Yarın görüşmeye gidiyorum. Siz bu işi olmuş bilin efendim...

Telefonu kapattı.

Ertesi sabah takım elbiseyi çekmiş, en güzel parfümlerini sürmüştü. Aracılığını yaptığı bu iş, kendisine çok önemli bir kâr bırakacaktı. Üstelik iş çok basitti: Tereyağından kıl çeker gibi halledivericekti.

Yerin ayarlanması, mimarisi... Her şeyi ama herşeyi hazırdı. Cami yapacaklardı. Bunun için en büyük ihtiyaç olan para hazırdı: Üstelik fazlasıyla hazırdı. Tabi, fazlası da bu mübarek işe gönül verenler arasında paylaşılacaktı. E, böylesi hayırlı bir işin bir karşılığı mutlaka olmalıydı. Ahirette gelecek karşılığı beklemek çok zaman alacağından, mübarekler karşılığı bu dünyada ve hemen almaya kararlıydı.

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ile randevuya gidiyorlardı. Yani gittikleri kişinin geçmişi belliydi, geleceği belliydi. Kadıköy olsa, Beşiktaş olsa ayak sürüyerek gidebilirlerdi. Oysa Partisi'nin Genel Başkanı Taksim'e ve Kadıköy'e cami yaptıracağını söylerken; Çamlıca'da İstanbul'un her noktasından görünecek bir cami bitme aşamasına gelmişken, Yücel Çelikbilek nasıl teklifi reddetsindi? Üstelik bu işleri teşvik eden, varolan camilerin tamamını elden geçirip, titizlikle cami cemaatine destek olan bir Başkan nasıl "Hayır!" diyebilirdi? Olamazdı... Recep Tayyip Erdoğan bile belki "Hayır" derdi ama Yücel Çelikbilek asla teklifi geri çevirmezdi.

Çevirdi, iyi mi?

Yücel Çelikbilek, aracıların ekmeğine kan doğramak, daha sonra belki de yıllarca hakkında karalama kampanyaları düzenleme pahasına, parası hazır bir cami projesini reddetti.

"Hayır" dedi.

Bilir misiniz? Bilmezsiniz... Peki, neden reddeti bir cami inşasını Beykoz'da?

Kendisiyle görüşenlerin ağzından anlatıyorum:

"Camiyi yapmak istediğiniz yer, bizimle aynı inancı paylaşmayan ancak hepimizle yıllardır iyi geçinen Polonezköy'dür. Cami yapacağınız yerin 100 metre ilerisinde Kilise olamaz. Yani olur da biz onlara sanki nispet eder gibi oraya camiyi dikemeyiz. Siz yine Cami istiyorsanız, ihtiyacı olan bir başka yere yine yapalım. Ama Polonezköy'de ısrar etmeyin. İzin vermem!"

Acarlar Mahallesi'ndeki cami için 40 gün 40 gece eylem yapan, inşa edildikten sonra ise sosyal medyada Yücel Çelikbilek hakkında karalama kampanyaları düzenleyen abiler, ablalar rahat uyuyabilirler.

Yücel Çelikbilek artık yok...

Hepiniz rahat edin...
Editör: TE Bilisim