Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nin yıllık kutlamaları 27 Kasım 2021 Cumartesi günü, Patrik Kadasetli Sahak II. riyasetinde gerçekleşti.

Törende, Rahip Şınorhk Donikyan, Peder Şirvan Mürzyan, Peder Husig Hergelyan, Peder Bedros Buldukyan, Peder Natan Arabyan, Peder Nerses Ayvazyan ve Diyakos Ercan Karapekmez hazır bulundular. Bu vesileyle, salgının olumsuz koşulları sonrasında Beykoz Kilisesi’nde ilk defa Surp Badarak (Kutsal Sunu) sunulurken, Varujan Mağakyan başkanlığındaki Beykoz Kilisesi Vakfı yönetim kurulu üyeleri inananları misafir etme fırsatı buldular.

Surp Badarak’ı Patrik Vekili Kıdemli Peder Krikor Damadyan sunarken, patriklik makamına bağlı diyakos ve okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. İlahileri Kıdemli Peder Goryun Fenerciyan önderliğindeki pederler ve okuyucular seslendirildi.

Kominyon (Hağortutyun) dağıtımından önce Ermenice ve Türkçe vaaz veren Patrik Hazretleri, Ermenice vaazında özetle;

Öncelikli olarak iki yıl sonra Beykoz Kilisesi’nde Surp Badarak sunuluyor olmasından dolayı Tanrı’ya hamt etti. Kapalı kalan kilisenin şenlenmesi için inananlılar ve din görevlileriyle Beykoz’a geldiklerini belirten Patrik Hazretleri, bu vesileyle Varujan Mağakyan’ın başkanlığındaki Beykoz Kilisesi Vakfı yönetim kurulu üyelerini takdir etti. Onlar, İstanbul’un uzak köşesindeki bu kilisenin bekası için her zaman hizmete devam etmekteydiler. Öte yandan, takdire şayan bir düşünceyle, hem kurumlara hem de Patriklik Makamı’na destekte bulunmaktaydılar. Bu vesileyle, Patrik Hazretleri yöneticilere başarılar diledi.

Patrik Hazretleri, daha sonra Surp Nigoğayos (Aziz Nikola) Yortusu’na değindi ve Azizin yaşamı hakkında bilgiler verdi. Surp Nigoğayos büyük bir servete sahip olmasına rağmen Tanrı yolunu seçmiş ve sessiz bir şekilde halkına maddi ve manevi yardımlarda bulunmuştu. Aziz Nikola’nın , ismi Surp Asdvadzadzin’den (Meryem Ana) sonra en çok yaygınlaşan aziz olduğunu belirterek, dünyanın çeşitli yerlerinde azizin ismine ithaf edilen kiliseler inşa edildiğini hatırlattı. İstanbul’da da bu azize ithaf edilen iki kiliseden birisinin Beykoz’daki bu kilise olduğunu belirten Patrik Hazretleri, sözleri arasında maddiyatı yönetmek konusuna değindi ve insanlar üzerine etki etme gücü göz önünde bulundurulan maddiyatı yönetmenin çok zor olduğu belirtti. Bu bağlamda, maddiyata boyun eğmek yerine onu başkalarının yaşantılarında mucizeler yaratacak bir araca dönüştürebilen insanların takdire şayan olduklarını belirtti.

Türkçe vaazından bazı bölümler ise şöyle;

”Sevgili kardeşlerim, Hristiyanlığın kahramanları Azizleridir. Her ideolojinin, dinin, alanın, mesleğin kahramanları vardır. Hristiyanlığın kahramanları da Azizlerdir. Onlar bizim inancımızın, yaşama felsefemizin en üst idealini göstermişlerdir ve yaşamışlardır, Onların hayatlarından biz esinleniriz, etkileniriz. Onlar başarmış Hristiyanlardır, Onlar mükemmele yaklaşmışlardır bu dünyada. Bu gün Aziz Nikola’nın isim günü ve bu kilise Onun ismine ithaf edilmiş, 245 yıldır hizmet veriyor halıkımıza. Aziz Nikola hepimiz gibi İncil’i okuyan birisiydi ama okuduğu İncil parçalarını, İsa Mesih’in sözlerini ciddiye aldı.

Şimdi dinler tarihinde biz tuhaf bir şeyle karşılaşıyoruz. Çok dindar, çok sofu kişiler bazen, ağızlarından Tanrı sözü düşmeyen insanlar Tanrı’nın isteğini yerine getirmiyorlar, dünyayı kana buluyorlar, gericilik yapıyorlar, insanı insanın düşmanı haline getiriyorlar, kin nefret oluşturuyorlar, hoşuna gitmeyen herkesi cehenneme gönderiyorlar ve Tanrı’yı öfkeli, kızgın, öç Tanrı’sı gibi yansıtıyorlar. Sonra bazen insanlar görüyoruz biz Tanrı ile hiç ilgileri yok, hatta belki Ateistim ben diyor, çok böyle kilise ile, dinle, kitapla ilgisi yok, ama bakıyorsun çok iyi insanlar. Yardım ediyorlar, insanlık gösteriyorlar, onun için acı çekiyorlar bu tuhaf bir görüntü, aslında İsa Mesih’in bize dediği şey, ortası bir yer, o da nedir? Diyor ki; yemin etmeyin hiç bir şey için. Evetiniz evet, hayırınız hayır olsun. Bundan ötesi şerdendir. Yani İsa diyor ki; Hristiyansan de ki Hristiyan’ım ve Hristiyan gibi yaşa. Ben Hristiyan değilim diyorsan o zaman istediğin gibi yaşa. Ama inandığını söylediğin insan olmaya gayret et. Onun için bizim çağrımız, işittiğimiz İncil sözlerini hayata dönüştürebilmemizdir.

Yani Tanrı sözlerinin konuşulması, işitilmesi gayet tatlıdır inanan insanlar için. İnsanlar severler ama sözler içeriye girince, hazmedilmeye başlayınca o zaman acı vermeye başlar bize çünkü bizim çıkarlarımızla çelişen bir şeyler söylemeye başlar.

Şimdi bizim hayatımızın bu gerçekliğinden yola çıkarak, Aziz Nikola bize diyor ki; savaşman gereken en büyük düşman sensin. Kötülük hep dışarda değil, sen fark etmeden içeri girmiş seni ele geçirmiş, seni bencilleştirmiş. Bencil oldukça zannediyorsun ki sana kalacak bir şeyler halbuki hayatın kurgusu, sana verilen her şeyin bir gün senden alınması gerçeğidir. Bundan daha büyük bir gerçek yoktur.

Evet sevgili kardeşlerim, Aziz Nikola’nın bize öğreteceği pek çok şey var. Ve onun hayatına yoğunlaştığımızda o bize diyor ki; zamanın varken insanları sevindir. Çünkü sevindirdiğin bütün o insanlar Tanrı’nın evlatları, senin gibi ve Tanrı kendi evlatlarına yapılanı unutmaz, kaydeder. Ona göre yaşa, sende olan şeylere de ona göre bak ve iman ediyorsan da imanında gerçekçi ol. İman ettiğin şeyleri ne kadar yaşıyorsun? Ne kadar adanmışsın o iman ettiğin şeylere? Onun ölçüsünü bil, onda artır, çoğalt kendini. O zaman tutarlı bir Hristiyan olacaksın. Bizim iyilikle, kötülükle sınanmamız bu dünya kurgusunun bir parçasıdır. Evet sevgili kardeşler her inançta, dinde, kültürde cömertlik erdem sayılmıştır. Tanrı bize cömert bir yürek versin. O sadece parayı paylaşmak değil, bazen bir gülüşü, merhabayı paylaşmaktır. Bazen bir dostu aramaktır. Bazen bir yaşlıyı ziyaret etmek, hastaneye gitmektir. Kısacası çok cimri olmayalım hayatımızda.

Öyle ki sevgili kardeşler gelin hayata,ayık ve uyanık olalım. Gözlerimizi, bizi kuşatan büyük sefalete açalım ve ondan kaçmayalım tam tersine o canavarın üzerine yürüyelim onun. Cehaletin ve sefaletin üstüne yürüyelim ve ışığı yaratalım orada. Karanlığa küfretme içinde bir mum yak. Aziz Nikola belki bize bunu söylüyor. Tanrı hepinizi bereketlesin. Amen.”

Vaazların ardından Kominyon (Hağortutyun/Kutsal Ekmek) dağıtımına geçildi.

Kutsal Sunu Ayini sonrasında kilisenin merhum ruhanileri, kurucuları, hizmetkârları, cemaati, kilisenin günümüz hayırseverlerinin merhum aile fertleri, Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) dualarıyla anıldılar.

Kilisedeki tören sonrasında kilisede hazır bulunanlar, sevgi sofrasında bir araya geldiler ve Patrik Hazretleri kilise yöneticileri ve inanlarla bir araya gelme olanağını buldu. Kilise Vakfı Yönetim Kurulu adına Varujan Mağakyan duygu ve düşüncelerini ifade etti. Bu sıcak havada, kendilerini yalnız bırakmayan ve kilisedeki törene katılan, başta Kadasetli Patrik Hazretleri olmak üzere herkese teşekkür etti.

Editör: TE Bilisim