Yılmaz Özdemir Ak Parti Beykoz Belediye Meclis üyesi. Beykoz Olay gazetesinde köşe yazısı yazıyor. Geçen gün bir köşe yazısı yazmış, başlığı 'Senin adaletin batsın'.

Yazmışta yazmış, sormuş da sormuş.

Sonunda, ''PKK ve FETÖ terör örgütlerini CHP kurdu'' demediği kalmış... Geniş geniş yazmış.

Ortamda müsait zaten ohhh... Kim tutar Yılmaz başkanı...

Yazıdan önce A Haber, Beyaz TV veya Akit TV izlemiş olacak ki, yazısında, bilgi eksikliği, bilgi kirliliği, iftira, ne ararsanız var...

Ya bilmiyor, yada kasıtlı olarak doğruları söylemiyor...

Tabi ben kasıtlı olarak yanlış söylemlerde bulunacağına inanmadığım veya inanmak istemediğim için, 'bilmiyor demek ki' deyip geçiştiriyorum konuyu...

Değerli okuyucularım,

Bende kendisine ithaf ettiğim bu yazıda, tane tane, kızmadan, incitmeden, yazdıklarının gerçek dışı olduğunu, aslında doğruların neler olduğunu anlatacağım. Sonuç itibariyle bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. Bu vesile ile, hem sayın Yılmaz Özdemir'e, hemde insanlığa faydalı olacağımı düşünüyorum.  Yılmaz bey bu güzelliğimi de unutmazsınız artık...

Evet geçelim yazımıza...

Yılmaz bey yazmış; 'Kemal KILIÇDAROĞLU ile geçtiğimiz günlerde bir adalet yürüyüşü başlattı. Peki, Ankara’dan İstanbul’a kadar devam eden bu anlamsız yürüyüş kim için başlatıldı?'

Ve kendisi engin bilgi ve birikimiyle cevap vermiş... 'Enes Berberoğlu için.' demiş.

Yılmaz bey sizi de kandırmışlar efendim. Bu yürüyüş sadece Enes Berberoğlu için başlatılmadı.

Adalet için başlatıldı. Adalet arayan herkes için yapıldı. Enes Berberoğlu yürüyüşün başlatılmasındaki sebeplerden bir tanesi sadece... Kılıçdaroğlu neden yürüdüğünü açıkladı. Paylaşıyorum;

Olmayan adalet için yürüdük, mazlumların hakkı için yürüdük, hapisteki milletvekilleri için yürüdük, tutuklu gazeteciler için yürüdük. Üniversitelerden atılan hocalar için yürüdük, Haksız yere kamu görevinden atılan memurlar için yürüdük. Çocuk işçiler için yürüdük, taşeron işçiler için yürüdük, her türlü güvenceden yoksun tarım işçileri için yürüdük, Türkiye’nin en fakir kesimi olan orman köylüleri için yürüdük, hapisteki askeri öğrenciler için yürüdük, hapisteki er ve erbaşlar için yürüdük ve linç edilen askerler için yürüdük. Tek adam rejimine karşı çıktığımız için yürüdük, FETÖ’ya karşı olduğumuz için yürüdük, 20 Temmuz darbesine karşı olduğumuz için yürüdük. IŞİD, PKK terör örgütü EL NUSRA ve diğer terör örgütlerine karşı olduğumuz için yürüdük, Gazi Meclise sahip çıktığımız için yürüdük. Yargı siyasetin emrine verildiği için yürüdük, devlette liyakat sistemi kalmadığı için yürüdük, son 15 yılda 13 kez üniversite ve KPSS sınav soruları çalındı bunun için yürüdük. Şiddet mağduru kadınlarımız ve çocuklarımız için yürüdük, Mavi Marmara şehit ve gazileri için yürüdük. Onursuz bir anlaşmayla Mavi Marmara şehitlerinin hakları ellerinden alındığı için yürüdük. KHK ile görevlerinden atılan, işlerine geri dönmek için hak arayan, hak aradığı için terörist ilan edilip hapse konulan, açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük. Can ve mal güvenliği olmadığı için, korku iklimi nedeniyle konuşamayan iş dünyası için yürüdük, FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın, gerçek darbeciler yargılansın diye yürüdük. 249 şehidimiz ve 2301 gazimiz için yürüdük. Şehitler ve gaziler arasında ayrım yapıldı, ikilik yaratıldı. Ayrım yapılmasın diye yürüdük.

Evet Yılmaz bey, işte bu sebeplerden başlatıldı. Demek ki yanlış öğrenmişsiniz, tavsiye ederim A Haber izlemeye biraz mola verin. Bir ay oldu neredeyse, daha neden bu yürüyüşün başlatıldığını öğrenememişsiniz. Neyse, zararın neresinden dönersek kar'dır. Artık neden başlatıldığını ve size göre 'anlamsız' olan bu yürüyüşün kimler için yapıldığını öğrendiğinize göre diğer sorularınıza geçelim.

Ha unutmadan, Enes Berberoğlu 'Mit tırları davasında, gizli kalması gereken belgeleri casusluk maksadıyla açıklamak' gerekçe gösterilerek  yargılanıyor. Ama, canlı yayında o silah yüklü tır'ların  Türkmenlere gitmediğini söyleyen ve üstüne 'yemin, billah' eden Tuğrul Türkeş'i 'Bakan' yaptınız. İşte buda sizin adaletiniz. Bunu da unutmayın.

*                             *                        *

Yılmaz bey demiş ki, 'masumane yürüyüş değil'. Masumane olmamasını, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Aslı astarı olmayan demeçler vermesine' ve 'yürüyüş nedeniyle trafik kapatılmış, insanlar tepki göstermiş, tepki gösterenlere de yürüyüşte'kiler tepki göstermiş' buna bağlamış. Bu nedenle yürüyüş 'masumane' değilmiş... Evet şaka gibi, gerekçeye bakar mısınız?

Yılmaz bey, belki bilmiyorsunuzdur, toplam 432 km yol yüründü, ve bir kişinin bile burnu kanamadı. Yapılan tepkilere ve eleştirilere yürüyüşteki kitle 'alkış' ile cevap verdi. Yürüyüş, tamamen güvenlik güçleri tarafından kontrol altındaydı. Yürüyüşün hiç bir bölümünde yol tamamen trafiğe kapatılmadı.  Sadece bir veya birkaç şerit trafiğe kapatıldı. İşte A Haber izlememeniz için bir neden daha... Neyse buda çıktı aradan...

Yılmaz bey yine demiş ki, vay efendim 'FETÖ, HDP ve PKK adalet yürüyüşüne maddi ve manevi destek olmuş'. Yine şaka gibi bir söylem... Yahu arkadaş madem PKK'lı ve FETÖ'cüler vardı yürüyüşte neden 432 km yürüyüşün her bir santimetresinde orada olan Emniyet güçleri, bu teröristlerin tutup yakalarından almadılar gözaltına? Böyle bir mantık olabilir mi? Yahu yapmayın Yılmaz bey, hepimiz din kardeşiyiz... Yılmaz bey 'Maddi olarak ne gibi destek oldular kanıtlayın' desem, ona da cevap veremeyeceksiniz... Çünkü yok öyle birşey...

Yılmaz bey yine CHP'ye yüklenmeye çalışmış... Neymiş 'CHP'nin çakılı çivisi' yokmuş. El insaf...

Üşenmeden okuyun Yılmaz Bey;

1923 - Cumhuriyet ilan edildi (29 ekim 1923)

1924 - İlköğretim zorunlu hale getirildi.

1924 - Gölcük'te ilk tersane ünitesi kuruldu.

1924 - Devlet demiryolları kuruldu.

1924 - İstanbul - ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.

1924 - Türkiye iş bankası kuruldu.

1924 - Türk kadınlar birliği kuruldu.

1924 - Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.

1924 - Türkiye tütüncüler bankası kuruldu.

1924 - İlk milli sigorta anadolu sigorta faaliyete geçti.

1924 - Bursa'da karacabey harası kuruldu.

1924 - Milli sahne ankara'da ilk tiyatro olarak kuruldu.

1924 - Topkapı sarayı müze olarak ziyarete açıldı.

1925 - Danıştay kuruldu.

1925 - Türk hava kurumu (türk tayyare cemiyeti) kuruldu.

1925 - İstanbul'da liman işleri inhisarı kuruldu.

1925 - Osmanlı'da köylülerden alınan aşar vergisi kaldırıldı.

1925 - Eski eserler ve müzeler genel müdürlüğü kuruldu.

1925 - Ticaret ve sanayi odaları kanunu kabul edildi.

1925 - Gazi orman çiftliği kurulmaya başlandı.

1925 - Eskişehir cer atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi.

1925 - Adana mensucat fabrikası üretime başladı.

1925 - Türkiye'nin ilk betonarme köprüsü menderes nehri üzerine yapıldı.

1925 - Adana ve Bergama müzeleri açıldı.

1925 - Tayyare cemiyeti'nin katkılarıyla Ankara'da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.

1925 - Şeker fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.

1926 - Demir çelik sanayii'nin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.

1926 - Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.

1926 - Türk medeni kanunu yürürlüğe girdi. kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.

1926 - Türk telsiz telefon şirketi kuruldu.

1926 - Eskişehir uçak bakım işletmesi açıldı.

1926 - Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran kabotaj kanunu yürürlüğe girdi.

1926 - İlk şeker fabrikası alpullu şeker fabrikası işletmeye açıldı.

1926 - Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.

1926 - İstanbul'da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.

1926 - Tarım satış kooperatifleri ve birlikleri kuruldu.

1926 - Amasya, Sinop ve Tokat müzeleri açıldı.

1926 - Kayseri uçak ve motor fabrikası açıldı. (1950'li yıllarda Adnan Menderes hükümetince kapatılana kadar bu fabrikada toplam 112 savaş uçağı üretildi.)

1926 - Bakırköy çimento fabrikası kuruldu.

1926 - Uşak şeker fabrikası işletmeye açıldı.

1927 - Teşviki sanayi kanunu kabul edildi.

1927 - Bünyan dokuma fabrikası hizmete girdi.

1927 - Ankara - Kayseri demiryolu açıldı.

1927 - Emlak ve eytam bankası kuruldu.

1927 - İstanbul radyosu yayınlarına başladı.

1927 - Samsun - Havza - Amasya demiryolları açıldı.

1927 - Bursa dokumacılık fabrikası açıldı.

1927 - Eskişehir bankası kuruldu.

1927 - Ankara arkeoloji müzesi ve Sivas müzesi kuruldu.

1927 - Okullarda karma eğitime geçildi.

1927 - ilk basketbol ligi düzenlendi.

1927 - Köy öğretmen okullarından ilki kayseri'de açıldı.

1927 - Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kağıt parası tedavüle çıkarıldı.

1927 - İzmir müzesi açıldı.

1927 - Ankara'da çocuk sarayı açıldı.

1927 - İlk düzenli radyo yayını istanbul'da gerçekleştirildi

1928 - Anadolu demiryolu şirketi yabancılardan satın alındı.

1928 - Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin demiryolları yabancılardan satın alındı.

1928 - Ankara çimento fabrikası açıldı.

1928 - Türk halkına okuma-yazma öğretmek için millet mektepleri açıldı. 1936'ya kadar 16-45 yaş arası yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)

1928 - Ankara numune hastanesi açıldı.

1928 - Türk eğitim derneği (TED) Atatürk'ün koruyuculuğunda Ankara'da kuruldu.

1928 - Türk vatandaşlığı yasası kabul edildi.

1928 - İstanbul Bomonti'de Türk mensucat fabrikası hizmete girdi.

1928 - Amasya - Zile demiryolu açıldı.

1928 - Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.

1928 - Malatya elektrik santralı açıldı.

1928 - ilk defa kadınlar mahkemelerde avukat olarak görev aldılar.

1928 - Kütahya - Tavşanlı demiryolu açıldı.

1928 - İstanbul'da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı'da tramvay hatları açıldı.

1928 - Gaziantep'te mensucat fabrikası işletmeye açıldı.

1929 - Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.

1929 - Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.

1929 - Ayancık kereste fabrikası açıldı.

1929 - Trabzon Vizera hidroelektrik santralı hizmete girdi.

1929 - İstanbul'da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.

1929 - Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus demiryolları yabancılardan satın alındı.

1929 - Haydarpaşa limanı yabancılardan satın alındı.

1929 - Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 - Paşabahçe rakı ve İspirto fabrikası hizmete girdi.

1929 - Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.

1930 - Ankara - Sivas demiryolu hattı ulaşıma açıldı.

1930 - Kadınlar belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.

1930 - Mecidiyeköy likör ve kanyak fabrikası açıldı.

1930 - Ankara'da ziraat enstitüsü kuruldu.

1930 - Kayseri - Şarkışla demiryolu açıldı.

1930 - Türkiye gazeteciler birliği kuruldu.

1930 - İstanbul Galata köprüsü'nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.

1930 - Ankara etnografya müzesi halka açıldı.

1931 - Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.

1931 - Gölbaşı - Malatya demiryolu açıldı.

1931 - 10 ilde bölge sanat okulları açıldı.

1931 - Çocuk esirgeme kurumu kuruldu.

1931 - Türkiye cumhuriyet merkez bankası kuruldu.

1931 - Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.

1931 - Türk tarih kurumu kuruldu.

1932 - Devlet sanayi ofisi (DSO) kuruldu.

1932 - Samsun- Sivas demiryolu açıldı.

1932 - Diyarbakır tekel rakı fabrikası işletmeye açıldı.

1932 - Sanayi teşvik kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.

1932 - İzmir rıhtım işletmesi yabancılardan satın alındı.

1932 - Türkiye sanayi kredi bankası kuruldu.

1932 - Kütahya - Balıkesir demiryolu açıldı.

1932 - Ulukışla - Niğde demiryolu açıldı.

1932 - Halkevleri açıldı. (1951'de Demokrat parti-Adnan Menderes hükümetince kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk odası vardı.)

1932 - Türk dil kurumu kuruldu.

1932 - Türkiye milletler cemiyetine üye oldu.

1933 - Eskişehir şeker fabrikası açıldı.

1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.

1933 - İstanbul - ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.

1933 - Adana-Fevzipaşa demiryolu açıldı.

1933 - Ulukışla - Kayseri demiryolu açıldı.

1933 - Yerel yönetimlere finansal yardım için iller bankası kuruldu.

1933 - İstanbul üniversitesi kuruldu.

1933 - Zonguldak yatırım bankası ve kayseri milli iktisat bankası kuruldu.

1933 - Havayolları devlet işletmesi kuruldu.

1933 - Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.

1933 - Halk bankası kuruldu.

1933 - Ankara'da yüksek ziraat enstitüsü açıldı.

1934 - Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.

1934 - İlk türk operası sahnelendi.

1934 - Kadınlar birçok avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme hakkı kazandı.

1934 - İzmir -Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.

1934 - Keçiborlu kükürt fabrikası üretime başladı.

1934 - Soyadı kanunu kabul edildi.

1934 - Turhal şeker fabrikası açıldı.

1934 - Isparta gülyağı fabrikası üretime başladı.

1934 - Kayseri uçak ve motor fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.

1934 - Basmane (İzmir) - Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.

1934 - Sümerbank bakırköy bez fabrikasının açılışı yapıldı.

1934 - İlk süttozu fabrikası bursa'da açıldı.

1934 - Zonguldak kömür yıkama fabrikası işletmeye açıldı.

1934 - Demiryolu Elazığ'a ulaştı.

1935 - Aydın demiryolları yabancılardan satın alındı.

1935 - Amortisman sandığı kuruldu.

1935 - Etibank kuruldu.

1935 - Türkiye şeker fabrikaları a.ş. kuruldu.

1935 - İstanbul rıhtım şirketi yabancılardan satın alındı.

1935 - Ankara'da troleybüs hattı işletmeye açıldı.

1935 - Fevzipaşa - Ergani - Diyarbakır demiryolları açıldı.

1935 - İlk arkeolojik kazılar alacahöyük'te başladı.

1935 - Paşabahçe şişe ve cam fabrikası üretime başladı.

1935 - Zonguldak türk antrasit fabrikası işletmeye açıldı.

1935 - Afyon - ısparta demiryolu açıldı.

1935 - Sümerbank kayseri dokuma fabrikası'nın açılışı yapıldı.

1935 - Ankara mamak'ta gaz maskesi fabrikası açıldı.

1935 - Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.

1935 - Ankara'da dil ve tarih- coğrafya fakültesi açıldı.

1936 - Kabotajın deniz yolları idaresi'ne geçmesi sağlandı.

1936 - Ankara çubuk barajı açıldı.

1936 - Motreux boğazlar sözleşmesi imzalandı.

1936 - Çanakkale ve İstanbul boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere Türk askerleri yerleştirildi.

1936 - Ankara'da devlet konservatuarı açıldı.

1936 - Edirne-sirkeci şark demiryolları yabancılardan satın alındı.

1936 - Haydarpaşa numune hastanesi hizmete girdi.

1936 - Sümerbank malatya iplik ve bez fabrikası kuruldu.

1936 - İzmit kağıt ve karton fabrikası hizmete girdi.

1936 - Elazığ şark kromları işletmesi kuruldu.

1936 - İzmir enternasyonal fuarı açıldı.

1936 - İzmir havagazı şirketi yabancılardan satın alındı.

1936 - İstanbul telefon şirketi yabancılardan satın alındı.

1936 - Seka'nın İzmit'teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.

1936 - Ankara 19 mayıs stadyumu hizmete açıldı.

1937 - Sümerbank Konya ereğlisi dokuma fabrikası üretime başladı.

1937 - Ziraat bankası kanunu kabul edildi.

1937 - Kozlu kömür işletmeleri yabancılardan satın alındı.

1937 - Çatalağzı - Zonguldak demiryolu açıldı.

1937 - İstanbul resim heykel müzesi açıldı.

1937 - Ankara'da ilk bira fabrikası kuruldu.

1937 - Toprakkale - İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.

1937 - Ankara'da motorlu tayyarecilik okulu açıldı.

1937 - Urfa'da Ceylanpınar devlet üretme çiftliği açıldı.

1937 - Sümerbank nazilli basma fabrikası açıldı.

1937 - Denizbank kuruldu.

1937 - İstanbul ve Trakya demiryolları yabancılardan satın alındı.

1937 - Diyarbakır - Cizre demiryolu açıldı.

1937 - Yozgat termo-elektrik santralı hizmete verildi

1938 - Gemlik suni ipek fabrikası açıldı.

1938 - İzmir telefon şirketi yabancılardan satın alındı.

1938 - Ankara radyoevi hizmete girdi.

1938 - Divriği demir madenleri üretime başladı.

1938 - Bursa merinos fabrikası faaliyete geçti.

1938 - Murgul bakır işletmeleri satın alındı.

1938 - Türk askerleri Hatay'a girdi.

1938 - Beden terbiyesi genel müdürlüğü kuruldu.

1938 - Devlet havayolları genel müdürlüğü kuruldu.

1938 - Eskişehir ispirto fabrikası açıldı.

1938 - İstanbul elektrik şirketi yabancılardan satın alındı.

1938 - Toprak mahsulleri ofisi (tmo) kuruldu.

1938 - Sivas - Erzincan demiryolu açıldı.

1938 - Giresun'da fiskobirlik kuruldu.

1939 - Ergani bakır işletmesi hizmete girdi.

1939 - Karabük demir çelik kok fabrikası üretime başladı.

1939 - İstanbul'da yabancıların işlettiği tramvay şirketi tesislerini hükümete devretti.

1939 - İstanbul'daki tünel işletmesi tüm tesislerini hükümete devretti.

1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi.

1939 - Adana elektrik şirketi devletleştirildi.

1939 - Sivas demiryolu makinaları fabrikası kuruldu.

1939 - Aydın'da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.

1939 - İstanbul'da İETT kurıldu.

1939 - Fransız askerleri Hatay'dan çıkartıldı, Hatay Türkiye'ye katıldı.

1939 - Karabük demir Casinoslot çelik fabrikası yüksek fırınları hizmete girdi.

1939 - Ankara havagazı şirketi devletleştirildi.

1939 - Karabük demir çelik boru fabrikaları hizmete girdi.

1939 - Milli piyango idaresi kuruldu.

1939 - Unkapanı Atatürk köprüsü açıldı.

1939 - İlk türk denizaltısı haliç'te denize indirildi.

1939 - Sivas - Erzurum demiryolu açıldı. (Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapılan demiryolu 3.000 km.ye ulaştı.)

1939 - Tekirdağ şarap fabrikası hizmete açıldı

1940 - Kozabirlik kuruldu.

1940 - Türk petrol şirketi kuruldu.

1940 - Köy enstitüleri kuruldu. (toplam sayısı 21'i bulan köy enstitüleri 1954 yılında Adnan Menderes hükümeti tarafından tamamen kapatıldı.)

1940 - İstanbul radyo istasyonu hizmete girdi.

1940 - Ereğli kömür işletmesi kuruldu.

1940 - Haliçte yapılan ikinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.

1940 - Eğitim amaçlı halk odaları kuruldu. ilk etapta 141 halk odası açıldı.

1940 - Ankara'da milli halk kütüphanesi açıldı.

1940 - Garp linyitleri işletmesi kuruldu.

1941 - Gebere barajı açıldı.

1941 - Petrol ofisi kuruldu.

1941 - Türk hava kurumu Ankara'da uçak fabrikası kurdu.

1941 - THY yurtiçi uçuş merkezlerini 11'e çıkardı.

1941 - Elazığ'da Cüzzam hastanesi açıldı.

1942 - Ankara Etimesgut'ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı.

1942 - Türk devrim tarihi enstitüsü kuruldu.

1942 - ilköğretim seferberliği başladı.

1942 - Hasanoğlan yüksek köy enstitüsü açıldı.

1942 - Dalaman ve Hatay devlet üretme çiftlikleri kuruldu.

1942 - Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa'da kız sanat enstitüleri açıldı.

1942 - Atatürk devrim müzesi açıldı.

1943 - Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları ve ticaret borsası kanunu kabul edildi.

1943 - Zonguldak - Kozlu demiryolu açıldı.

1943 - İstanbul'da Atatürk bulvarı açıldı.

1943 - Ankara'da gençlik parkı açıldı.

1943 - Diyarbakır - Batman demiryolu açıldı.

1943 - Seyhan regülatörü açıldı.

1943 - Sivas çimento fabrikası açıldı.

1943 - Ankara fen fakültesi açıldı.

1944 - Türkiye zirai donatım kurumu (tzdk) kuruldu.

1944 - İzmit klor alkali fabrikası hizmete girdi.

1944 - İzmit selüloz fabrikaları işletmeye alındı.

1944 - Türk hava kurumu'nun ankara'daki uçak fabrikasında 140 eğitim uçağı, ambulans uçakları ve çok sayıda planör üretildi. (Ankara, Kayseri ve Eskişehir'deki uçak ve uçak motoru fabrikalarının tamamı 1950'li yıllarda Adnan menderes Hükümeti tarafından kapatılmıştır.)

1944 - İzmit'te gazete ve sigara kağıdı fabrikası açıldı.

1944 - Yeşilköy'de yerli sermaye ile üretilen ilk Türk özel yolcu uçağının denemesi yapıldı.

1944 - İstanbul teknik üniversitesi (İTÜ) kuruldu.

1944 - Mersin limanı hizmete açıldı.

1944 - Gaziantep havaalanı açıldı.

1944 - Fevzipaşa - Malatya, Diyarbakır - Kurtalan demiryolu hizmete girdi.

1944 - Sakarya'da ziraat alet ve makinaları fabrikası üretime başladı

1944 - İzmir'de yüksek ekonomi ve ticaret okulu açıldı.

1945 - Şirketi Hayriye devlet tarafından satın alındı.

1945 - Türkiye birleşmiş milletler'e kurucu üye olarak katıldı.

1945 - İskenderun limanı hizmete girdi.

1945 - Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.

1945 - Balıkesir, Van, Rize, Erzurum, Erzincan ve Çankırı'da lise ve enstitüler açıldı.

1945 - Çiftçiyi ve köylüyü topraklandırma kanunu kabul edildi.

1945 - Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.

1946 - İş ve işçi bulma kurumu kuruldu.

1946 - İşçi sigortaları kurumu yürürlüğe girdi.

1946 - İstanbul - Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.

1946 - Ankara üniversitesi kuruldu.

1946 - Elazığ tekel şarap fabrikası açıldı.

1946 - İstanbul ve Ankara gazeteciler cemiyeti kuruldu.

1946 - Türkiye'nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.

1947 - Heybeliada senatoryumu hizmete girdi.

1947 - İstanbul açıkhava tiyatrosu açıldı.

1947 - İşçi ve işveren sendikaları kanunu kabul edildi.

1947 - Palu - Genç demiryolu açıldı.

1947 - Türkiye dünya sağlık örgütüne üye oldu.

1947 - Rize çay fabrikası hizmete girdi.

1947 - Eskişehir demiryolu takım fabrikası hizmete girdi.

1947 - İstanbul'da inönü stadyumu açıldı.

1948 - Köprüağzı - Maraş demiryolu açıldı. (açılan son demiryolu hattı oldu, 1950 dp-Adnan menderes Hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu.)

1948 - Çatalağzı termik santralı hizmete girdi.

1948 - Türkiye milli talebe federasyonu kuruldu.

1948 - Milli kütüphane hizmete girdi.

1948 - Ankara Etimesgut'ta kurulan uçak motor fabrikası hizmete girdi.

1949 - Porsuk barajı açıldı.

1949 - Emekli sandığı kuruldu.

1949 - Türkiye insan hakları bildirgesini onayladı.

1949 - Devlet tiyatroları genel müdürlüğü kuruldu.

1949 - İstanbul'da Kartal- Yalova araba vapuru hattı açıldı.

1949 - Sümerbank ateş tuğla fabrikası filyos'ta açıldı.

1949 - Muş'ta alparslan devlet üretme çiftliği kuruldu.

1949 - Murgul bakır işletmeleri üretime başladı.

1949 - Türkiye Avrupa konseyi'ne kabul edildi.

1974 - Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı.

Eksiği var fazlası yok. CHP'nin çakılı çivisi yok derken insan biraz utanmalı... Hele ki, bu kazanımların çoğunu satan partinin Meclis Üyesiyseniz..!

'Ey CeHaPe' diyerek soruları peşi sıra sıralamış Yılmaz Özdemir...

Madem bilmiyorsun, şimdi iyi oku, öğren CHP neredeymiş sevgili meclis üyem...

Demiş ki; Menderes asılırken neredeydiniz?

Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Menderes'in asılmasına karşı çıkmıştır! Bu amaçla askerlerden oluşan Milli Birlik Komitesi Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'e çok önemli bir mektup yazdı. Çok kritik bir süreçte yazılan bu mektup; İsmet Paşa'nın ve CHP'nin tavrını göstermesi açısından önemli bir siyasal belgedir.

İşte o mektup,

'Orgeneral Cemal Gürsel,
Sayın Silahlı Kuvvetler Başkumandanı ve Milli Birlik Komitesi Başkanı.
Yassıada kararları tebliğ ve ilan edilmek üzeredir. Kararlar arasında ölüm cezaları bulunursa, bunların infazı Anayasaya göre Milli Birlik Komitesi'nin tasdikine bağlı olacaktır.
Kararın tebliğinden iki gün evvel yüksek makamınıza müracaat ederek ölüm cezalarının infazı hususundaki ciddi endişelerimin Milli Birlik Komitesi'ne duyurulmasına tavassut (aracılık) buyrulmasını istirham ediyorum.
Memleketin siyasi hayatında mesuliyet sahibi olarak idam cezalarının tasdikindeki büyük zararları arz etmek için başka bir vasıtamız ve çaremiz olmadığından, müracaatımın zaruri görülmesini saygılarla rica ederim.

MAHKEME KARARININ ADİL OLACAĞINA ŞÜPHEM YOK


Mahkemenin her tesirden uzak olarak tam bağımsızlıkla karar vereceğine ve mahkemenin vereceği kararların adil olacağına şüphe yoktur. Ancak Milli Birlik Komitesi üyeleri, ölüm cezalarının infazı için son söz sahibi olmak salahiyetiyle teçhiz (yetkili) edilmişlerdir. Bu hususta Milli Birlik Komitesi üyeleri hakimlerin kararlarına mesnet teşkil eden hukuki ve kanuni unsurlar dışındaki bazı gerçekleri ve zaruretleri göz önünde bulundurmak mevkiindedirler. Ben bu müracaatımla, memleketin selameti bakımından hayati ehemmiyette saydığım bu gerçekleri ve zaruretleri ortaya koymak istiyorum.

SAYIN ORGENERALİM


Sayın Orgeneralim,
Memleketimizin bugünkü halinde ne kadar az sayıda olursa olsun, ölüm kararlarının tasdik ve infazı yüksek milli menfaatlere her suretle aykırıdır. Kansız bir ihtilal yapıldı. Böyle bir ihtilalden bir buçuk sene sonra, geçmiş bir iktidar erkanının siyasi suçlarından dolayı idam edilmeleri, siyasi idamların bünyesinde zaten mevcut olan hak tereddüdünü azami ölçüde arttırmış olacaktır.
Suçluların en ziyade kahrını çekmiş vatandaşlar bile bu infazı aşırı bulacak ve müteessir olacaklardır. İhtilalden bir buçuk sene sonra seçimlere gidiyoruz. Eski, yeni siyasi parti mensupları arasında yaklaşma ve anlaşma çareleri arıyoruz. Bu çabalama içinde artık eskimiş olan siyasi suçlardan dolayı idam cezası tatbik etmek, siyasi partiler arasında ve memlekette manen huzur teessüsünü imkansız kılacaktır. Unutmamalı ki, yarın seçime gidecek ve seçimlerden sonra idareye katılacak siyasi partilerin çoğu, geçmiş iktidar partisinin mensuplarına büyük mikyasta istinat etmektedir. Bunlar yalnız seçim esnasında değil, seçimden sonra da ruhlardaki daimi bir yarayı işletmekten geri kalmayacaklardır

SUÇLULARIN İDAM OLUNMAMASI..


Ceza tatbikinin bünyesinde taşıdığı ibret ve tenbih hassaları, şimdi infaz yapılmamasında daha ziyade mevcuttur. Memleket huzurunun ve vatandaş münasebetlerinin iyi yola girmesi için ümitlerin bağlanabileceği tek çare bundan ibarettir. Suçluların idam olunmaması, ayaklanma teşebbüsünde olacakların cüretini artıracağı endişesi mübalağa edilmemelidir. Ayaklanma teşebbüsünün maddi kuvveti hiçbir zaman devlet ve hükümetin kuvvetiyle başa çıkamaz. Bu teşebbüslerin dikkate alınacak tarafları daha ziyade ruhi ve manevi kuvvetlerdir. Bu kuvvetler ise, idam cezasının infaz olunmamasıyla artmak ve infaz olunmasıyla zayıflamak istidadındadır. İnsanların tecrübesinin bir değeri varsa, bizim her yerde gördüğümüz sonuç budur.
Sayın Orgeneral,

ÖLÜM CEZASI AYRI BİR MESELEDİR


Biraz da infaz meselesinin bir diğer önemli tarafına temas etmek isterim. Mahkemenin vereceği kararlara tesir edilmemesi ve mahkemece verilen kararların tatbik edilmesi, ordunun isteği olduğundan bahsedilmektedir. Mahkeme kararlarına tesir edilmemesi arzusu ordu için tabii ihtiyaçtır. En büyük milli müessesemiz olan ordumuzun adalet bağımsızlığı fikri ile dolu olmasını, millet anlayışının bir yankısı saymak lazımdır. Bu arzu takdire ve saygıya layıktır. Yalnız, ölüm cezasının infazı ayrı bir meseledir. Nitekim Anayasa bunu, Milli Birlik Komitesi'nin hususi kararına bağlayarak kayıt ve şart altına almıştır. Eğer varit ise, ordu adına Milli Birlik Komitesi'nin idam kararının tasdikine icbar edilmesi (zorlanması) haksız ve kanunsuzdur. Ordu adının böyle bir mevzuda kullanılması, Türk Ordusu'nun ebedi şerefine karşı saygı duygusu ile telif olunamaz. Ordu tesiriyle bir infaz muamelesi millette orduya karşı deva bulmaz bir kırgınlık yaratacaktır. Milletle ordu arasına girecek böyle bir hatıranın tepkisini düşünmek insana dehşet veriyor.

ENDİŞELERİMİ DİKKATE ALACAĞINIZI UMUYORUM


Hulasa, infaz kararında ordunun tesirini Milli Birlik Komitesi'nce yerine getirmek, akla gelebilecek mahzurların en büyüğünü taşır ve tarih önünde, karar verenlere de verdirenlere de hesapsız vebal yükler. Ordunun böyle bir tesir yaptığına ve yapacağına asla inanmıyorum. Milli Birlik Komitesi'nin, ağır ve şerefli vazifesini tamamlarken, memleketin selameti bakımından duyduğum endişelerin üzerinde duracağını ümit ediyorum.
Sayın Orgeneral,
Türkiye bugün bir ittifak manzumesi içindedir. Her meselenin önünde, milli savunma için müttefikler arasında haysiyetli ve itibarlı bir mevkide bulunmamızın büyük ehemmiyeti vardır. Bu bizim için öyle bir ihtiyaçtır ki, bunda kusurlu olmak, hatta ittifak manzumesi (topluluğu) içinde bizden daha kusurlu üyelerin bulunması ihtimalinde bile bizim için mazeret teşkil edemez. Siyasi suçlardan dolayı ölüm cezası, bugün yeryüzünde hemen hiçbir medeni ülkede kalmamış gibidir. Türlü tehlike karşısında bulunan memleketimizin bekçileri ve koruyucuları olan Milli Birlik Komitesi üyelerinin ellerindeki aziz emaneti vahim bir itibar buhranına maruz bırakmayacaklarını hulus ile ümit ediyorum.

RESMİ DÜŞÜNCELERİMİ BİLDİRİN


Sayın Orgeneral,
İnfaz meselesinde düşündüklerimi şimdiye kadar muhtelif vesilelerle size ve temas edebildiğim Milli Birlik Komitesi üyelerine tam bir açıklık ve kesinlikle söylemekte kusur etmedim. Şimdi resmi vazife olarak son kararı vereceğiniz anda Mili Birlik Komitesi'ne bu konudaki düşüncelerimin resmen bildirilmesini sizden niyaz ediyorum.
Üstün saygılarımın kabulünü istirham ederim Sayın Orgeneralim.
İsmet İnönü, 13 Eylül 1961

56 yıldır suistimal ettiğiniz 'Menderesi CHP astırdı' yalanını, bu şekilde resmi kaynakla ortaya çıkarmış olduk... CHP her zaman darbelere ve siyasi idamlara karşı çıkmıştır..!

Demiş ki; '1980 darbesinde neredeydiniz?'

Cevap çok basit, ya 'dar ağacında', yada 'Hamzakoy' daydık... İnsan, 1980'de neredeydiniz derken utanır yahu... 1980 darbesinde en çok mağdur edilen parti Cumhuriyet Halk Partisidir... Dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit tutuklanmış 'Hamzakoy' da diğer siyasi liderler gibi esir tutulmuştur. CHP kapatılmış, mal varlıklarına el konulmuş, genel başkan Bülent Ecevit'e siyasi yasak getirilmişti! Ülkücüler ve Solcular birbir asılırken siz o zamanlar 'Ekmek Partiliydiniz' işinize gücünüze baktınız. O dönemde Recep Tayyip Erdoğan İETT'de top koşturuyordu.

Demiş ki; '28 Şubat'ta neredeydiniz?'

CHP'nin 1 tane darbe yanlısı açıklaması mı olmuş? CHP'nin 28 Şubat'ta ki duruşu açık ve nettir. Dönemin Genel başkanı Deniz Baykal o dönemde bu askeri müdahalenin doğru olmadığını açıkça beyan etmiştir. Şunu asla unutmayın, 'CHP her zaman Darbe karşıtı olmuştur'. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim, '28 Şubat ile beraber AKP'nin önü açılmıştır'.

Demiş ki; 'DGM'lerde Müslümanlar yargılanırken neredeydiniz?'

Müslümanlar yargılanırken... Lafa bakar mısınız? 1980 darbesinde asılanlar Müslüman değiller miydi? Anayasal çerçevede herkes yargılanabilir. Önemli olan kişinin 'dini' değil, 'suçu'dur... Ecevit bile 1980 darbesinden sonra 4 kere hapse girip çıkmıştır. E sorarlar adama, Ecevit yargılanırken siz neredeydiniz?

Demiş ki; 'Merve Kavakçı olayı yaşanırken neredeydiniz?'

O dönemde baraj altında kaldığımız için meclis dışındaydık. Bunu da mı bilmiyorsunuz, sevgili meclis üyem Yılmaz Özdemir... Şu anda Türbanlı Milletvekiller mecliste değil mi? Buna CHP'de destek olmadı mı? Hatta Dönemin Meclis başkanı Cemil Çiçek desteğinden ötürü teşekkür etmedi mi CHP'ye? Din istismarı sorularının tamamını geçiyorum, artık gına geldi. Zaten şu anda yanlış uygulamaların tamamı neredeyse ortadan kalktı. Buda CHP'nin desteğiyle oldu.

Demiş ki; 'Televizyonda Namaz kılan öğrencilere terörist muamelesi yapılırken neredeydiniz?'

Sanki CHP vermiş televizyon kanallarına... Tövbe Yarabbim...

Demiş ki; 'Asker anaları, çocuklarının yemin törenine alınmadı, siz neredeydiniz?'

Benim babamda bir yakının çocuğunun düğünü için İstanbul'dan kalkıp, İzmir'e gitmişti. Düğün Ordu evinde yapılacaktı. Babamı sırf sakalı var diye düğüne almadılar. Yani bu mağduriyetler hepimiz için geçerliydi. Sadece sizin için geçerli değildi... CHP'nin uygulaması değildi zaten.

Demiş ki; 'Recep Tayyip Erdoğan 1997'de okuduğu şiirden dolayı hapse atıldığında neredeydiniz?'

Recep Tayyip Erdoğan'a o dönemde kendi partisi bile doğru düzgün destek olmadı. Aslında size sormak lazım siz neredeydiniz diye..?

Yazısının gerisi Demagoji...

Yok efendim 15 Temmuz'da Kılıçdaroğlu kaçmış, yok efendim CHP yalancıymış, yok efendim adalet ile CHP yan yana anılamazmış vs, vs...

Onu bunu bırak sayın Özdemir, şimdi bu ülkenin Vatansever bir bireyi olarak ben soruyorum, sen cevap ver bakalım...

  1. FETÖ'cüler senin mensubu olduğun parti tarafından devlet kadrolarına sızdırılırken sen neredeydin?

  2. Ergenekon, Poyrazköy ve Balyoz kumpas davalarında Vatan sever, Atatürkçü subaylar bir bir ihraç edilirken, hayatları karartılırken sen neredeydin?

  3. FETÖ ele başı için, Ak partili başkanların methiyeler düzerken, sevgiyle saygıyla söz ederken sen neredeydin?

  4. Kabe-i Şerif'i görmüş adamsın, Egemen Bağış 'Bakara' suresi ile 'Makara' yaparken, Rüşvet parasıyla Mekke'ye gidilirken neredeydin?

  5. Ensar Vakfı'nda çocukların ırzına geçilirken, ve buna senin bakanın 'bir kereden bir şey olmaz' dediğinde sen neredeydin?

  6. Az önce sıraladım, CHP'nin çakılı çivilerini... Petkim, Tüpraş vs. bunlar bir bir satılırken neredeydin?

  7. Yine senin bakanın Zafer Çağlayan'ın 700 bin liralık kol saatini, sözüm ona 'hediye' alırken sen neredeydin?

  8. PKK, Habur'da sevinçle karşılanırken, PKK'ya özel sınır kapısına mahkemeler kurulurken, HDP ve PKK temsilcileriyle Dolmabahçe ve Oslo görüşmeleri yapılırken neredeydin? Recep Tayyip Erdoğan, Valilere, 'PKK'ya operasyon yapmayın' talimatını verirken neredeydin?

  9. Cumhurbaşkanı 'Ne istediler de vermedik' dediği, FETÖ'ye, istedikleri her şey verilirken neredeydin?

  10. İŞİD Terör örgütü için, senin başbakanın Ahmet Davutoğlu 'bir kaç öfkeli genç' dediğinde neredeydin?

  11. ABD askerleri tarafından, Irak'ta Türk askerinin başına 'çuval' geçirilirken neredeydin?

  12. O beğenmediğin CHP, Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştirip, ülkemizin onurunu kurtardı. Ak Parti Süleyman Şah türbesini kaçırırken neredeydin?

  13. Mavi Marmara gemisinde şehitler verdik, Cumhurbaşkanı 'giderken dönemin başbakanına (kendisi) mı sormuşlar dediğinde neredeydin?

  14. Paralar sıfırlanırken neredeydin?

  15. Kürdistan lideri Barzani'ye, senin il kongren de, 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları atılırken neredeydin?

  16. Kılıçdaroğlu, sözüm ona madem 'kaçmış', bir öğren bakalım sayın Erdoğan 03.20'ye kadar neredeymiş?

  17. Bank Asya kurulurken neredeydin?

  18. Kürdistan silahlı kuvvetleri, PYD/YPG, Türkiye'den Mit'in eskortluğunda Kobani'ye gitmek üzere, Mürşitpınar sınır kapımızdan geçerken neredeydin?

  19. FETÖ'cü Zekeriya Öz'e, Başbakanın kendi özel zırhlı aracı verilirken neredeydin?

  20. Kendi vatandaşına “ananı da al git, cibilliyetsiz, vampir, hasta kafa, küçük beyinli, ırkçı, kafatasçı, cahil, şizofren tip, Hitler, bahtsız bedevi, geçmişi lekeli, soytarı, çete avukatı, vatan haini, insan müsveddesi, aşağılık, terörist holigan, kudurmuştan beter, nebbaş, mezarlık soyguncusu, ölü sevici, tinerci, alkolik, ayyaş, contaları yakmış, siyasi sapık, kemirgen, sürüngen” denilirken neredeydin?


(Sorular uzar gider...)

Diye sormazlar mı adama?

Şimdi CHP kötü, sen doğrusun öyle mi? Geç bu işleri. Adalet'i batması gereken biri varsa aynaya bakmanızı öneririm. Adalet'i sizden öğrenecek değiliz!

CHP'de elbette eleştirilebilir, neredeyse 100 yıllık parti. Yanlışları olmuş mudur? Olmuştur, ancak eleştirinin de, üslubunda bir adabı olmalı. Saygı çerçevesinde olmalı. Kahvehanede arkadaşlarınla sohbet etmiyorsun, köşe yazısı yazıyorsun.

Ah Yılmaz bey ah... CHP, senin provokasyonlarınla sarsılmayacak kadar güçlü, bu halk da senin yalanlarınla tahrik olmayacak kadar asildir!

Sağlıcakla kalın...

 
Editör: TE Bilisim