Karar Gazatesi'nden Hakan Albayrak bir yazı yazdı. Bugünlerde yazılması çok anlamlı. Albayrak'ın aktardığına göre Başbakan olmadan önce Sayın Ahmet Davutoğlu, Dış Politika Başdanışmanı olarak Bosna Hersek'e gitmiş. Burada ise Alaca Cami'nde namaz kılmak istemiş. Kendisine savaş sırasında yerle bir olduğu hatırlatılsa da yine ısrar etmiş. Sonra yerle bir olan Foça'daki Cami'nin boş bahçesinde namaz kılmış ve dua etmiş: "Allah'ım Alaca Cami'ni burada yeniden inşa etmeyi bize nasip et"...

Sonra Başbakan olduğu 2014 yılında Davutoğlu, Cami inşası için girişimlerini hızlandırıyor ve Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla çalışmalara başlıyor. Bugünlerde açılışı yapılacak olan Alaca Cami'nin ise açılış törenine katılamıyor iyi mi? Ankara, rahatsızlığını dile getirince Davutoğlu açılış törenine davet edilmiyor.

Şimdi bu anlatılanlarla Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Çamlıca'ya cami yapılması konusunda söylediklerini birleştirelim mi?

Bırakınız inanç konusunda hassas olan Saadet Partilileri, ihtiyaç olunan bir yere anlamlı bir şekilde cami inşa edilmesi hangi CHP'liyi hangi Komünisti ve hatta hangi Ateisti rahatsız edebilir? Sevinç gözyaşlarıyla ve "Allah sizden razı olsun" denilecek bir ibadet yerinin açılması, bırakınız inançlıları bir kenara, seküler bir anlayıştaki hangi insan evlâdını rahatsız eder ki?

Bir örneği de Beykoz'dadır bu haberin... Beykoz'da seküler anlayışa sahip kişilerin yoğun olarak yaşadığı Acarlar Mahallesi'ne cami dikilmiştir. Açılışı bizzat İsmet Acar ile birlikte Acarkent'in seküler anlayıştaki insanları birlikte yapmıştır. Belki de gitmeyeceği bir yerdir ancak durumun hassasiyetinin de farkındadır. 

Peki, bugün neden AK Parti'ye yönelik bir öfke patlaması yaşanmaktadır? Aslında bunun hedefi bir parti ya da kişi değil, topluca bir zihniyettir de ondandır. Seküler anlayışın müsamaha gösterdiği hiçbir konuda inançlı kesim anlayışlı davranmamıştır. 

İşte bu nedenledir ki, Çamlıca'ya gereği yokken büyük masraflar harcayarak cami diken AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bosna'ya yerinde bir iş olarak Alaca Cami'yi yeniden kazandıran Ahmet Davutoğlu arasında bize göre büyük fark vardır.

İşte bu nedenle şuursuzca AK Parti'ye destek verenler ile Belediye Başkanı olduğu dönemde Beykoz'da Hıristiyan vatandaşların çoğunlukta olduğu Polonezköy'e cami yapılmasının karşısında duran Yücel Çelikbilek arasında derin farklar vardır.

Haketmediğimiz halde aylardır hatta yıllardır Yücel Çelikbilek'e destek vermemiz nedeniyle bizzat AK Partili olduğunu iddia edenler tarafından küfür ve hakarete maruz kalmamız da bundandır.

Bizim Beykoz'daki birileri gibi "bankamatik" olduğumuzu sananlar, gelecekte ahirette iftiraları ve kötü sözleriyle Allah huzurunda zaten başbaşa kalacaktır. Ama bilmelidirler ki, bizim sözümüz çıkar uğruna değil, memleketin geleceğinin güzel olması kaygısındandır.

Ne yazıktır ki, AK Partili olduğunu iddia edenler bile tüm bu söylediklerimin gayet farkındadır ancak asla utanmamaktadır.

Oysa bu yaptıkları eğer Allah inancı ya da korkusu bir gram bile içlerinde kalmışsa; ayıptır ve günahtır.