Az bir şey tarih okuyan biri bile hemen hatırlar Atatürk’ün İzmir’i işgalden kurtardıktan sonra Ankara’ya dönerken bindiği trende yaveriyle yaptığı konuşmayı…

Atatürk’ün yaveri sabah Atatürk’ün kompartımanına girer. Bakar ki Atatürk’ün sabaha kadar uyumadığı belli bir halde oturuyor…

‘’Hayırdır Paşam niye uyumadınız’’ diye sorar yaver...

Atatürk; ‘’Battaniye ve yastık koymayı unutmuşsunuz, ben de uyuyamadım... Ama önemli olan benim uyuyamam değil, milletimin rahat uyumasıdır’’ der…

Keşke demeseydi...

Anlaşılan bu millet O’nun bu cümlesini yanlış anlamış...

Hep uyuyoruz 97 yıldır…

Ara ara uyansakta son 18 yıldır deliksiz uyuyoruz…

Hem de horuldayarak uyuyoruz…

Uyusun da büyüsün…

Bahçeler de takla atıp yürüsün...

Beykoz’da fabrikalar kapandı, biz uyuyorduk…

Kârlıtepe’de bir planlar anlatıldı bize, rüyamızda görsek inanmazdık. Aman uyanmayalım bu rüyadan dedik, uyuduk…

Hepimiz villada oturacağız diye rüyalar gördük...

Adam Zeytinburnu’ndan geldi, seçimi kazandı, adam kazandı, uyumaya devam…

Ve zaten, Atatürk öldüğünde de hemen patlatmışız sloganı...

"Atam sen kalk da ben yatam"...

Bugün Beykoz’un geldiği durumun kısaca özeti: yapılan yolsuzlukların kitap haline getirilip millete dağıtıldığı bir kasabada yaşıyoruz...

Olsun, havası güzel ya, rahat rahat uyuyoruz…

Denizin kenarındayız ya, oh mis, uyu yavrum uyu…

Uyusun da büyüsün,

Çimenlerde yuvarlanıp, takla atsın...

İşsizlik desen almış başını gitmiş, uyumaya devam…

Uyuşturucu ayyuka çıkmış, ninnide yavrum ninni…

Usulsüzlük, yolsuzluk desen, normal hal almış, tıpış tıpış yürüsün nenni...

Eve ekmek götüremiyoruz diyen esnaflar, sus pus…

Piş piş yavrum piş piş...

Siyasetle ticaretin tek yönde ayni istikamette gittiği bir Beykoz’da, uyumaya devam ettiğimiz sürece, değil 97, 1997 yıl geçse nafile…

Atam! Sen kalk da ben yatam…

- - - - -