Bizler, sayısı 250 bini de aşan Beykozlular olarak yapılan "iyi" işlerle gurur duymasını pek severiz. Nitelikli işleri alkışlar, niteliksiz olanları ise yapıcı eleştirerek kazanmaya gayret ederiz. İlçemizde Şubat ayından bu yana yaklaşık 7 aydır faaliyet gösteren Kafa Radyo da gurur duyduğumuz yerlerden birisi haline geldi. İstanbul'da 89.6 frekansından yayın yapan ve yavaş yavaş da ülkenin dört bir yanına aldığı frekanslarla yayılmaya başlayan Kafa Radyo, güçlü kadrosu ve deneyimli kadrosuyla göz kamaştırıyor. Evet, göz kamaştırıyor çünkü Radyo'da görev alan tüm programcılar, on yıllarını bu mesleğe vermiş birbirinden ünlü yıldız isimlerden oluşuyor.

Neredeyse gittiği hiçbir yerde rahat edemeyen ancak her fırsatta geçmişindeki radyoları, yöneticilerinin adını hep saygıyla, minnetle anan Nihat Sırdar artık yerini bulmuş gibi görünüyor. Aylık Edebiyat Dergisi olan Kafa Dergisi'nin Sahibi   Gazeteci ve Yazar Candaş Tolga Işık, sanki Kafa Radyo'nun Sahibi olarak Nihat ile çok iyi bir uyum sergiliyor. Kendisi de Radyo'da zaman zaman Güçlü Mete'nin hazırlayıp sunduğu Kripto Odası'nda güncel konularda değerlendirmelerde bulunan Candaş Tolga Işık, bir patrondan ziyade Radyo için emek veren çalışanlardan birisi izlenimini veriyor. Nihat Sırdar ise hem haftaiçi her sabah resital sunuyor hem de aynı günün akşamı bu kez (kendisinden de ünlü olan) bir isimle; Sivrisinek ile "düet" yapıyor. Yayınlarını "etkileşimli" gerçekleştiren Nihat ile Sivrisinek ise haftaiçi her akşam dinleyenleriyle birlikte ülkedeki "rating"leri alt-üst ediyor.

Kendisine has bir çizgide yıllardır adım adım ilerleyen ve tartışmasız bulunduğu yere "tırnaklarıyla gelmeyi başaran" Zeki Kayahan Coşkun da Kafa Radyo'nun lokomotiflerinden birisi... Özellikle genç kitleyi yıllardır elinde tutmayı başaran ender Radyo Programcılarından birisi olan Zeki, patenti kendisinde bulunan meşhur yayınları Zekirdek ve Matrax ile gece gündüz gündemin nabzını tutuyor. Günlük haberleri yorumlanmasının peşisıra tıpkı Nihat ile Sivrisinek gibi "özgün" konular belirleyerek, kimi zaman kendi başına gündem oluşturmayı da başaran Zeki Kayahan Coşkun, Kafa Radyo'da "eski" ve "yeni"yi lezzetli bir şekilde aynı tabakta sunmayı başarıyor. Güldürürken düşündüren ancak düşündürürken de kişiyi, dünyasına katkı sağlayarak güldüren Zekirdek ve Matrax, her gün dinleyicilerin  "Hiç bitmesin" dilekleriyle sona eriyor.

Memleketin en ünlü simalarından Komedyen Cem Yılmaz Kafa Radyo'da yok. Ancak ağabeyi Can Yılmaz, Aile Dostları Zafer Algöz ile birlikte öyle güzel yayınlar yapıyor ki, dinleyicileri Kafa Radyo Bağımlısı haline getiriyor. Türkiye'de şimdiye kadar hiç denenmemiş bir formatta "güldürü" yayını yapan ikili, memlekette spordan bilime, sanattan tarihe kadar ne kadar başarılı olmuş ama gündeme de pek tutunamamış Dahî varsa, güldürerek dinleyicilerin bilinçaltına işliyor. Belki de bir üniversitede bitirme tezi olabilecek yayında   Can Yılmaz ile Zafer Alagöz, yalnızca güldüren değil; ceket ilikleyip önünde saygıyla insanı eğecek, harikulade bir Sosyal Sorumluluk görevini yerine getiriyor. Kafa Radyo Arşivinde en çok tekrarı dinlenen program olan "Burada Olan Burada Kalır" adlı program, hiç şüphesiz Kafa Radyo'nun en prestijli programı ve hatta Vitrini olmaya Aday gibi görünüyor.

Prestij demişken elbette Sunay Akın ve İlber Ortay gibi isimlerin ayrı ayrı program yaptıklarını vurgulamak gerekiyor. Sunay Akın'ın Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Kuruluş yılları tarihini, bir masal ve hatta bir şiir gibi yalın bir Türkçe ile dile getirdiği programların üzerine ayda 3-4 kez soru-cevap şeklinde yayın yapan Tarihçi Prof. İlber Ortaylı Hocamızın anlattıkları, dinleyicileri deyim yerindeyse âdeta "mest" ediyor. Bedia Ceylan Güzelce de haftaiçi her gün 10-15 dakika boyunca gerçekleştirdiği "Kültür Sanat Kafası" yayını ile dinleyenlerin ufkunu genişletiyor. Kitap Kafası'nda Ayça Derin Karabulut, Kafa Sesi'nde Sinan Tuzcu, Kafa Mix'de ise DJ Cenker Bayrak, toplumun hemen her kesimine ulaşarak, farklı alışkanlık ve zevkteki müzikseverleri, kitapseverleri, yaşamanının bir anından yakalamayı başarıyor.

Son olarak da tabi Pınar Rating olarak Radyo camiasının tanıdığı Pınar İnanç Akar, o güzel ruhuyla dinleyicilerini sımsıkı sarıp sarmalıyor. 1990'lı yılların en çok dinlenen Radyo Programcılarından olan Pınar, 20 yılı aşan müzik keyfinin tüm unsurlarını dinleyenleriyle paylaşıyor. Haftaiçi her gün saat 13:15 ile 16:00 saatleri arasında Kafa Radyo dinleyicilerini "Nostalji Dolu Bir Trene" bindiren Pınar İnanç Akar, haftasonu ise en sevilen şarkılardan bir liste oluşturarak, müzik piyasasına da yön veriyor. Profesyonelliğini yaptığı işe başarılı bir şekilde yansıtan Pınar Rating, kurum içinde yaptığı seslendirmelerle de Kafa Radyo'nun kalitesine "ruh" iliştiriyor. 

Bize de Beykoz'da yaşayan Beykozlular olarak, geleceği en parlak Radyo olan Kafa Radyo ile gurur duymak kalıyor. İyi ki varsınız Kafa Radyo Ailesi... Hoşgeldiniz. Ne iyi ettiniz de geldiniz.