Beykoz halkının Denizcilik ve Su Ürünleri adıyla andığı lisenin karşısında birkaç yıl önceye kadar kaderine bilerek terk edilen bir futbol sahası vardı. Belediye bu alandaki tarihi yaşatmayarak oraya halka açık doğa dostu bir spor tesisi yapmadı ve o alanı bugünlerde göz boyayarak sahil düzenlemesi adı altında halka açtı. Klasik bir AKP'li belediye taktiğidir bu, önce bakımsız bırak, hatta harabeye döndür, sonra ihaleler eşliğinde icraata koyularak çalışıyoruz imajı ver ve seçim öncesi bunun ekmeğini ye! İşte, sahildeki bu son düzenleme örneği de Murat Aydın başkanlığındaki AKP'li belediyenin itibar ve seçim kazanma amaçlı reklam peşinde olduğunu tıpkı rant dolu diğer planları gibi kanıtladı. Daha önce aynı sahil hattında düzenlemeye giden belediye, Gümüşsuyu sahil hattında denizle halkın arasına korkulukları kullanarak belirgin bir mesafe koydu ve halkın denizle olan bağını planlı bir şekilde azalttı. Aynı belediye, geçmiş dönemdeki AKP'li belediye tarafından göz göre göre çürümeye terk edilip düğün-nişan gibi alakasız organizasyonlar eşliğinde kullanılan tarihi Paşabahçe Vapuru'nun olduğu alanı da demir bir kapıyla halka kapattı. Artık, rantın ve koltuk sevdasına yönelik seçim eksenli çıkarların belirginleştiği bu düzenlemelerin Gümüşsuyu'ndan Beykoz'un meydanına ve oradan Yalıköy'e sarkması ise bir başka endişe konusu.

Beykoz'un halka açık en güzel noktaları halka şirin gözükerek bozuluyor. Zeytinburnu'ndan getirilip Beykoz'a başkan yapılan AKP'li Murat Aydın'la birlikte Beykoz, düzenleme ve hizmet söylemleri altında telafisi mümkün olmayan büyük bir operasyona tabi tutuluyor. Sahil yolunda inşa edilen ve girişinde bulundurduğu güvenliklerle halka uzak bir görünüm sergileyen Gümüşsuyu Kafe, halka açık olan sahil yolunun bağlantısını ortadan ikiye bölerek kapladığı yer bakımından adeta bir ucubeyi andırıyor. Bu kafenin karşı çaprazında ise bakımsızlığı ile ön plana çıkan 80. Yıl Anıtı'nın hemen yanına kondurulan İSPARK barındırdığı onlarca araç eşliğinde zaten dar olan ana yol, sahil yolu ve kaldırımları düşündüğümüzde Beykozlunun rahat yürüyüş hakkını İBB sayesinde şimdiden elinden almış durumda. Beykozluların kulüp olarak andığı Beykoz'un spor kulübüne ait tarihi binayı kütüphane yapma bahanesiyle ele geçiren AKP'li rantsal belediye anlayışı bir türlü doymak bilmiyor. Belediyenin kafede ve Büyükşehir'e bağlı İSPARK'ta çalışanları örnek gösterip Beykozluya iş alanı yaratma bahanesini kullanmayı ihmal etmeyeceği açık bir gerçek. Aslında belediye halkın ücretsiz hizmet ve doğal güzelliklerden yararlanma hakkını Beykoz'un doğasını bozarak gasp ediyor. Kısacası, inşa edilen kafe, yapılması planlanan kütüphane ve son olarak da anıtın dibine konulan Büyükşehir'in İSPARK'ına karşı olmayıp bir dilekçe bile yazmayan kurnaz zihniyet yeni rant ve çıkarların peşinde olduğunu fazlasıyla belli ediyor.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, belediye denizden ekmeğini kazanan Beykozlulara deyim yerindeyse savaş açtı. Beykoz Belediyesi, sandal ve teknelerin şamandıra ve tonozlara bağlanmasını engelleyerek yaptığı bu hukuk dışı eylemle halka karşı suç işliyor. Yapılan yeni sahil düzenlemesiyle Beykoz'daki sandal ve teknelerin yanaşacak alanlarını yok eden belediye, denizden sahil güvenlik ekiplerinin, karadan ise zabıta ve polislerin varlığıyla denizcilere ve sahilde bulunan halka baskı ortamı kuruyor. İlerleyen zamanlarda Beykoz'daki rantsal dönüşümün halktan ziyade başka amaçlara hizmet edeceğinin sinyalleri şimdiden verilmeye başlandı. Beykoz'un doğa harikası sahil hattında rant planlarıyla öne çıkan belediyenin halk gözündeki olumsuz sicilinin er geç açığa çıkacağı ise ortada.